babaadam
Aktif Üye
Araştırma: Cinsel ilgi bağımlısı erkeklerde aşk hormonu daha fazla olabilir
Endokrin Derneği’nin Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism isimli bilimsel mecmuasında yayımlanan yeni bir araştırmaya nazaran, oksitosinin hedeflenmesi, araştırmacıların hiperseksüel bozukluk diye de bilinen seks bağımlılığına karşı gelecekte tedavi geliştirmesini sağlayabilir.
Araştırmacılar çalışma kapsamında seks bağımlısı 64 erkeğin ve bağımlı olmayan 38 erkeğin kan örneklerini tahlil etti.
Hiperseksüel adamların kanlarındaki oksitosin düzeyinin sağlıklı erkeklere kıyasla daha yüksek olduğu gözlemlendi.
Independent Türkçe’de yer alan habere göre, Birleşik Krallık Ulusal Sıhhat Hizmeti (NHS), internet sitesinde, seks bağımlılığını ‘kontrol çıktığı’ hissedilen tüm cinsel faaliyetler diye tanımlıyor.
NHS, “Bu bir partnerle cinsel ilgi olabileceği üzere pornografi, mastürbasyon, hayat bayanlarını ziyaret etme yahut sohbet çizgilerini kullanma üzere faaliyetler manasına da gelebilir” diye ekliyor.
Bu davranışlar birçok kişi açısından önemli problemlere niye olmaz. Fakat birtakım kimseler münasebetlerinde, mali durumlarında ve profesyonel ömürlerinde niye olabileceği zorluklara karşın bu dürtü ve aksiyonları denetim edemiyor.
NHS, birtakım bireylerin ‘olumsuz his ve güç deneyimlerin yarattığı hisleri azaltmak için’ cinselliğe ve cinsel faaliyete bağımlı olabileceğini de belirtiyor.
Bu, kişinin hayat kalitesine ve etrafındakilere olumsuz tesir yapabilir.
Oksitosin artan toplumsal etkileşim, refah ve anti-stres düzeyleriyle en sık ilişkilendirilen hormon.
Bu hormon doğum, emzirme ve cinsel aktivite üzere örneklerde duyusal hudutların aktivasyonuna cevap olarak salgılanıyor.
Artık yeni araştırmada bilişsel davranışçı terapinin (BDT), oksitosin düzeylerinin ve bu biçimdece hiperseksüel bozukluk bulgularının azaltılmasını sağlayabileceği öne sürülüyor. Çalışma kapsamındaki seks bağımlısı 30 erkeğin BDT daha sonrası oksitosin hormonunda düşüş olduğu belirtiliyor.
Kıbrıs Üniversitesi Tıp Fakültesi ve İsveç’teki Umea Üniversitesi’nden Andreas Chatzittofis, şu biçimde söylemiş oldu:
“Kompulsif cinsel davranış bozukluğu (CSBD) olan erkeklerde oksitosin düzeyinin sağlıklı erkeklere kıyasla daha yüksek olduğunu keşfettik.
Bilişsel davranışçı terapi hem hiperseksüel davranışta birebir vakitte oksitosin düzeylerinde azalmaya yol açtı.”
Chatzittofis şöyleki devam etti:
“Oksitosin, seks bağımlılığında kıymetli rol oynuyor. Gelecekteki farmakolojik tedaviler için ilaçların olası maksadı olabilir.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Endokrin Derneği’nin Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism isimli bilimsel mecmuasında yayımlanan yeni bir araştırmaya nazaran, oksitosinin hedeflenmesi, araştırmacıların hiperseksüel bozukluk diye de bilinen seks bağımlılığına karşı gelecekte tedavi geliştirmesini sağlayabilir.
Araştırmacılar çalışma kapsamında seks bağımlısı 64 erkeğin ve bağımlı olmayan 38 erkeğin kan örneklerini tahlil etti.
Hiperseksüel adamların kanlarındaki oksitosin düzeyinin sağlıklı erkeklere kıyasla daha yüksek olduğu gözlemlendi.
Independent Türkçe’de yer alan habere göre, Birleşik Krallık Ulusal Sıhhat Hizmeti (NHS), internet sitesinde, seks bağımlılığını ‘kontrol çıktığı’ hissedilen tüm cinsel faaliyetler diye tanımlıyor.
NHS, “Bu bir partnerle cinsel ilgi olabileceği üzere pornografi, mastürbasyon, hayat bayanlarını ziyaret etme yahut sohbet çizgilerini kullanma üzere faaliyetler manasına da gelebilir” diye ekliyor.
Bu davranışlar birçok kişi açısından önemli problemlere niye olmaz. Fakat birtakım kimseler münasebetlerinde, mali durumlarında ve profesyonel ömürlerinde niye olabileceği zorluklara karşın bu dürtü ve aksiyonları denetim edemiyor.
NHS, birtakım bireylerin ‘olumsuz his ve güç deneyimlerin yarattığı hisleri azaltmak için’ cinselliğe ve cinsel faaliyete bağımlı olabileceğini de belirtiyor.
Bu, kişinin hayat kalitesine ve etrafındakilere olumsuz tesir yapabilir.
Oksitosin artan toplumsal etkileşim, refah ve anti-stres düzeyleriyle en sık ilişkilendirilen hormon.
Bu hormon doğum, emzirme ve cinsel aktivite üzere örneklerde duyusal hudutların aktivasyonuna cevap olarak salgılanıyor.
Artık yeni araştırmada bilişsel davranışçı terapinin (BDT), oksitosin düzeylerinin ve bu biçimdece hiperseksüel bozukluk bulgularının azaltılmasını sağlayabileceği öne sürülüyor. Çalışma kapsamındaki seks bağımlısı 30 erkeğin BDT daha sonrası oksitosin hormonunda düşüş olduğu belirtiliyor.
Kıbrıs Üniversitesi Tıp Fakültesi ve İsveç’teki Umea Üniversitesi’nden Andreas Chatzittofis, şu biçimde söylemiş oldu:
“Kompulsif cinsel davranış bozukluğu (CSBD) olan erkeklerde oksitosin düzeyinin sağlıklı erkeklere kıyasla daha yüksek olduğunu keşfettik.
Bilişsel davranışçı terapi hem hiperseksüel davranışta birebir vakitte oksitosin düzeylerinde azalmaya yol açtı.”
Chatzittofis şöyleki devam etti:
“Oksitosin, seks bağımlılığında kıymetli rol oynuyor. Gelecekteki farmakolojik tedaviler için ilaçların olası maksadı olabilir.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.