İlk sefer 16 yaşında lenf kanserine yakalanan Danışmaz, gördüğü tedavinin akabinde sıhhatine kavuştu. bir süre daha sonra hastalığının nüksettiği belirlenen ve bir daha tedaviyle uygunlaşan Danışmaz’ın ortadan geçen birkaç yılın akabinde bu defa göğüs kanserine yakalandığı saptandı.
Danışmaz, akabinde evvel böbrek, son olarak 7 yıl evvel troid kanserine yakalandı.
Her seferinde hastalığı yenmeyi başaran, gördüğü tedaviler sırasında bir böbreği, bir göğsü, safra kesesi ile troid ve lenf bezleri alınan Danışmaz, yaşadığı şiddetli süreçlere karşın yaşama sevincini asla kaybetmedi, moralini bozmadı.
Samsun Lösemili ve Kan Hastalıklı Çocuklar Derneği (LÖSAM) üyesi olan Danışmaz, hastalıklarla çaba sırasında edindiği deneyimle lösemili çocuklara moral veriyor.
Dernek bünyesinde kurulan atölyelerde Danışmaz ve istekli bayanlar oyuncak, giyecek ve yiyecekler üretip kermeslerde satıyor, elde edilen gelir de hasta çocukların tedavilerinde kullanılıyor.
.
Kısa mühlet evvel kanserle uğraşı sırasında yaşadıklarını anlattığı, “Hem Hayatta Hem Ayaktayım” isimli kitap da yazan Danışmaz buradan elde ettiği geliri de LÖSAM’a bağışlıyor.
.
‘KENDİMİ CİDDİYE, KANSERİ TİYE ALDIM’
Sema Danışmaz, AA muhabirine, birinci kanserine çocuk yaşta yakalanınca onkoloji servisiyle tanıştığını ancak orayı hastane üzere değil, otel odası üzere gördüğünü söylemiş oldu.
Hasta sözünü asla kabul etmediğini vurgulayan Danışmaz, “esasen kanseri yenmemin en büyük etkeni hastalığı kabullenip ‘hastalığa hayır’la başladı bende. Yani kendimi ciddiye, kanseri tiye aldım.” dedi.
.
seneler daha sonra koltuğunun altında beze oluştuğunu görür görmez hastalığın nüksettiğini anladıklarını belirten Danışmaz, “Kemoterapi aldım. bir daha saçlarım döküldü lakin bana bakılırsa güçlü süreç değildi. Zira, ‘Hastalık olarak kabul etmiyorum, bunu da tekmelerim.’ dedim. Yaşanan sıkıntı süreçleri en kolaya indirmeyi öğrendim, başardım.” diye konuştu.
bir süre daha sonra üçüncü kere kansere yakalandığını, bu sefer göğüs kanseri olduğunu anlatan Danışmaz, “Sol göğsümün alınması gerekti. Çok mantıklı düşünürseniz hiç bir şeyin üstesinden gelemezsiniz. Hayat o kadar kısa ki o kısacık hayata hoş şeyler sığdırmak kıymetlidir.” tabirini kullandı.
Ardından troid, birkaç yıl ortadan daha sonra ise böbrek kanseri olduğunu lisana getiren Danışmaz şu biçimde devam etti:
“bir daha kendimle dalga geçiyorum. Nasıl dalga geçiyorum? Bayanlar daima kiloda sorun yaşar. Diyorum ki kendi kendime, ‘Organlar gitti, kiloda yavaşça geleceğim, tartıya çıkacağım moralim hoş olacak. Şu anda göğsün biri, sol böbreğim, safra kesesi, troid bezleri, sol lenflerim alındı. Beş kanser geldi geçti. Altıncı da yedinci de gelebilir, hiç sorun yok. Ben kanserlerden korkmuyorum.”
Danışmaz, bu vakitte fotoğraf kursuna da gittiğini aktararak “Arkadaşlarım, ailem, etrafım dediler ki ‘Çok büyük anıların var kanserle ilgili. Bunu kitaba alır mısın? Kanser olan insanların manevi olarak sana muhtaçlığı var’. ‘Tamam’ dedim. Oturdum, kanserlerimi ve kendimi yazdım. Dram fakat dramatize olmayan bir kitap oldu.” diye konuştu.
Derneklerinde farklı vilayetlerden gelen, nakil daha sonrası kemoterapi alan hastalara dayanak olduklarını vurgulayan Danışmaz, “Atölyede dikiş dikiyoruz, boyama, reçel, makarna yapıyoruz. Yani akla gelebilecek, kermeste neler var ise onları yapıyoruz. Kâfi ki çocuklara şifa olsun. Çocuklara yarar sağlamaya çalışıyorum.” dedi.
AA
Danışmaz, akabinde evvel böbrek, son olarak 7 yıl evvel troid kanserine yakalandı.
Her seferinde hastalığı yenmeyi başaran, gördüğü tedaviler sırasında bir böbreği, bir göğsü, safra kesesi ile troid ve lenf bezleri alınan Danışmaz, yaşadığı şiddetli süreçlere karşın yaşama sevincini asla kaybetmedi, moralini bozmadı.
Samsun Lösemili ve Kan Hastalıklı Çocuklar Derneği (LÖSAM) üyesi olan Danışmaz, hastalıklarla çaba sırasında edindiği deneyimle lösemili çocuklara moral veriyor.
Dernek bünyesinde kurulan atölyelerde Danışmaz ve istekli bayanlar oyuncak, giyecek ve yiyecekler üretip kermeslerde satıyor, elde edilen gelir de hasta çocukların tedavilerinde kullanılıyor.
.
Kısa mühlet evvel kanserle uğraşı sırasında yaşadıklarını anlattığı, “Hem Hayatta Hem Ayaktayım” isimli kitap da yazan Danışmaz buradan elde ettiği geliri de LÖSAM’a bağışlıyor.
.
‘KENDİMİ CİDDİYE, KANSERİ TİYE ALDIM’
Sema Danışmaz, AA muhabirine, birinci kanserine çocuk yaşta yakalanınca onkoloji servisiyle tanıştığını ancak orayı hastane üzere değil, otel odası üzere gördüğünü söylemiş oldu.
Hasta sözünü asla kabul etmediğini vurgulayan Danışmaz, “esasen kanseri yenmemin en büyük etkeni hastalığı kabullenip ‘hastalığa hayır’la başladı bende. Yani kendimi ciddiye, kanseri tiye aldım.” dedi.
.
seneler daha sonra koltuğunun altında beze oluştuğunu görür görmez hastalığın nüksettiğini anladıklarını belirten Danışmaz, “Kemoterapi aldım. bir daha saçlarım döküldü lakin bana bakılırsa güçlü süreç değildi. Zira, ‘Hastalık olarak kabul etmiyorum, bunu da tekmelerim.’ dedim. Yaşanan sıkıntı süreçleri en kolaya indirmeyi öğrendim, başardım.” diye konuştu.
bir süre daha sonra üçüncü kere kansere yakalandığını, bu sefer göğüs kanseri olduğunu anlatan Danışmaz, “Sol göğsümün alınması gerekti. Çok mantıklı düşünürseniz hiç bir şeyin üstesinden gelemezsiniz. Hayat o kadar kısa ki o kısacık hayata hoş şeyler sığdırmak kıymetlidir.” tabirini kullandı.
Ardından troid, birkaç yıl ortadan daha sonra ise böbrek kanseri olduğunu lisana getiren Danışmaz şu biçimde devam etti:
“bir daha kendimle dalga geçiyorum. Nasıl dalga geçiyorum? Bayanlar daima kiloda sorun yaşar. Diyorum ki kendi kendime, ‘Organlar gitti, kiloda yavaşça geleceğim, tartıya çıkacağım moralim hoş olacak. Şu anda göğsün biri, sol böbreğim, safra kesesi, troid bezleri, sol lenflerim alındı. Beş kanser geldi geçti. Altıncı da yedinci de gelebilir, hiç sorun yok. Ben kanserlerden korkmuyorum.”
Danışmaz, bu vakitte fotoğraf kursuna da gittiğini aktararak “Arkadaşlarım, ailem, etrafım dediler ki ‘Çok büyük anıların var kanserle ilgili. Bunu kitaba alır mısın? Kanser olan insanların manevi olarak sana muhtaçlığı var’. ‘Tamam’ dedim. Oturdum, kanserlerimi ve kendimi yazdım. Dram fakat dramatize olmayan bir kitap oldu.” diye konuştu.
Derneklerinde farklı vilayetlerden gelen, nakil daha sonrası kemoterapi alan hastalara dayanak olduklarını vurgulayan Danışmaz, “Atölyede dikiş dikiyoruz, boyama, reçel, makarna yapıyoruz. Yani akla gelebilecek, kermeste neler var ise onları yapıyoruz. Kâfi ki çocuklara şifa olsun. Çocuklara yarar sağlamaya çalışıyorum.” dedi.
AA