Bir Orda Bir Burda

huseyin

Yeni Üye
Havalar gibi gelgitli ruhum da. Gece deli gibi yağan yağmurdan sonra etraf ışıl ışıldı sabah. Şimdiyse yine kapadı, yine yağacak, yine esecek..

Bu kişisel gelişim zırvalıkları egoyu güçlendirmekten başka bir işe yaramıyor, e hani egoyu çöpe atacaktık? Aklıma geldikçe deli oluyorum, yüzlerce insan bunları deniyor. Ben güzelim, ben özelim, ben mutluyum, ben, ben, ben, ben…. Ben dediğimiz şey zaten ego değil mi? Koca bir yanılsama yani? Güçlendirmeye çalıştığınız şey egoysa, gelişim bunun neresinde? Anlamıyorum arkadaş!

Beni bu kasvetli havalar bozdu. Yine açtı, yine kapadı. Ayın hareketleri kişinin psikolojisini etkilermiş, özellikle de kadınlarınkini. Doğru mu değil mi diye bir aylık test yapmaya kalmıştım. Daha ilk haftada pes etmiş ve gözlemlemekten vazgeçmiştim. Ayın hareketlerini bilmem ama havadaki değişimlerin psikolojimi etkilediği kesinlikle doğru. Kapalı havalarda daha agresifleşiyorum sanki. Bunun sebebi hareket edemeyişim olabilir. Kapalı kalıyorum, dışarı çıkamıyorum. Atamıyorum içimdeki enerjiyi. Sonra birikiyor ve patlıyorum işte.

Ne kendime ne dışarıya, hiçbir yere bakamıyorum..

Hani derler ya kendine bakmaktan çevresine bakamıyor diye ya da tam tersi, çevresine bakmaktan kendini unuttu diye. Bir çevreme bir de kendime bakıyorum. Hiçbirine tam olarak bakamadığımı fark ediyorum. Sabit bir şeyim yok, masam dağılıyor, ojelerim soyuluyor, saçlarım dökülüyor, çayım dökülüyor… Hiçbir şey muntazam değil, ne bende ne de etrafımda. Olması da gerekmiyor ya da gerekiyor. Gözüme hoş gelmiyor ve beni rahatsız ediyor. Galiba toplayamama sorunu var bende. Toplayamama değil de topladığını koruyamama diyebiliriz. Evet, bu daha doğru oldu. Yapmakta sorun yok ama devam ettirmekte ciddi sorunlarım var. Tam bunları düşünürken içimdeki ses karşı geliyor, “yaşıyorsun, ne sabit ki? niye sabitlemeye çalışıyorsun bir şeyleri, bırak hareket etsinler, bırak tozlar konsun masana, sen onları yine sil, yine gelsinler, yine gitsinler…”

Diyor işte, hiç susmuyor. İçimde hep bir ikilem. Bir şey düşünürken tam tersini düşündürten sesler. Susmayan bir kalabalık. Kendi içimde kavga ediyorum. Bir de suretleri olsa, daha mı eğlenceli olurdu acaba, düşünmüyor değilim.