Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, çocukluk çağının en sık görülen nöropsikolojik rahatsızlığıdır. Bu durum hakkında ayrıntılı bilgiyi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Ebru Kolsal verdi.
Çocuklarda dikkat eksikliği bilhassa 3 yaşından daha sonra epey fazla hareketlilik, kelam dinlememe, sabırsızlık üzere bulguların olması, verilen komutlara uymaması okul çağında akademik muvaffakiyet düşüklüğüyle seyreden bir nöropsikolojik rahatsızlıktır. Bu sorunu yaşayan çocuklarda okulda derslere odaklanmada külfetler, ödev yaparken zorlanma üzere bulgular da görülebilir. Ayrıyeten dikkat eksikliği yaşayan çocuklarda utangaçlık da çoğunlukla gözlemlenmektedir. Ödevlerini unutma, okul araç gereçlerini kaybetme, kıyafetlerini bir yerlerde unutma üzere durumlarla da çoğunlukla karşılaşılmaktadır.
Erkek çocuklarda kız çocuklarına nazaran daha fazla görülmekle birlikte kimi vakit hamilelikte sigara, alkol kullanması, erken doğum, sıkıntı doğum üzere durumlar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sebep olabilir. Genetik yatkınlık değerli bir risk etmenidir. Yaşla birlikte hiperaktivite bulguları azalsa da dikkat eksikliği ömür uzunluğu devam eder. Bilhassa ilerleyen yaşlarda husus bağımlılığı önemli bir sorundur.
Dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye çoğunlukla epileptik bozukluk eşlik eder.
Ailelerin Tavrı Tedavide Belirleyici Oluyor
Tedavi ve takipte erken teşhis, davranışçı tedaviler, eğitimler ve gerekli durumlarda ilaç kullanması değerlidir. Tedavide ebeveynlere ve öğretmenlere de değerli vazifeler düşer. “Yaşı küçük ilerleyince geçer, biz de çocuk olduk” halinde bir yaklaşım son derece yanlıştır. Bunu tam karşıtı olarak bulgular gözlemlendiği andan itibaren bir uzmana başvurulmalıdır. Uzman görüşü alındıktan daha sonra konutta anne ve babanın, okulda ise eğitimcilerin çocuğu gözlemlemesi ve bu müşahede sonuçlarının uzman ile paylaşılması son derece değerlidir. Çocuklarımız bizim birer kesimimizdir. Onları olduğu üzere kabul etmek ve desteklemek en kıymetli vazifemizdir.
Çocuklarda dikkat eksikliği bilhassa 3 yaşından daha sonra epey fazla hareketlilik, kelam dinlememe, sabırsızlık üzere bulguların olması, verilen komutlara uymaması okul çağında akademik muvaffakiyet düşüklüğüyle seyreden bir nöropsikolojik rahatsızlıktır. Bu sorunu yaşayan çocuklarda okulda derslere odaklanmada külfetler, ödev yaparken zorlanma üzere bulgular da görülebilir. Ayrıyeten dikkat eksikliği yaşayan çocuklarda utangaçlık da çoğunlukla gözlemlenmektedir. Ödevlerini unutma, okul araç gereçlerini kaybetme, kıyafetlerini bir yerlerde unutma üzere durumlarla da çoğunlukla karşılaşılmaktadır.
Erkek çocuklarda kız çocuklarına nazaran daha fazla görülmekle birlikte kimi vakit hamilelikte sigara, alkol kullanması, erken doğum, sıkıntı doğum üzere durumlar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sebep olabilir. Genetik yatkınlık değerli bir risk etmenidir. Yaşla birlikte hiperaktivite bulguları azalsa da dikkat eksikliği ömür uzunluğu devam eder. Bilhassa ilerleyen yaşlarda husus bağımlılığı önemli bir sorundur.
Dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye çoğunlukla epileptik bozukluk eşlik eder.
Ailelerin Tavrı Tedavide Belirleyici Oluyor
Tedavi ve takipte erken teşhis, davranışçı tedaviler, eğitimler ve gerekli durumlarda ilaç kullanması değerlidir. Tedavide ebeveynlere ve öğretmenlere de değerli vazifeler düşer. “Yaşı küçük ilerleyince geçer, biz de çocuk olduk” halinde bir yaklaşım son derece yanlıştır. Bunu tam karşıtı olarak bulgular gözlemlendiği andan itibaren bir uzmana başvurulmalıdır. Uzman görüşü alındıktan daha sonra konutta anne ve babanın, okulda ise eğitimcilerin çocuğu gözlemlemesi ve bu müşahede sonuçlarının uzman ile paylaşılması son derece değerlidir. Çocuklarımız bizim birer kesimimizdir. Onları olduğu üzere kabul etmek ve desteklemek en kıymetli vazifemizdir.