İstanbul’da ailesiyle yaşayan Berat Öz, üniversite okumayı planlarken, 19 yaşında geçirdiği grip daha sonrası gelişen kalp yetmezliği niçiniyle, kendini kalp nakli bekleme listesinde buldu.
sıradan bir üst teneffüs enfeksiyonu sandığı hastalığı, bir süre daha sonra mide bulantısı, nefes darlığı, karın ağrısı, çok halsizlik üzere belirtilerle berbatlaştı. Bir gece Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi aciline kaldırılan gence yapılan tetkikler kararı, kalp işlevlerinin yüzde 15’e kadar düştüğü anlaşıldı.
Acilen kalp nakli bekleme listesine alındı ve uygun organ çıkana kadar hayatta kalabilmesi için çabucak yapay kalp aygıtı (LVAD) takıldı. 1 yıl daha sonra bu aygıtın da yetersiz geldiği bir anda kötüleşince, bu defa ağır bakıma kaldırıldı. Tam 24 gün, LVAD’a ek olarak ‘intraaortik balon’ ismi verilen ikinci bir kalp pompasına bağlandı.
HELİKOPTER AMBULANSLA GELEN İKİNCİ HAYAT
Yoğun bakımdan çıksa da Berat Öz’ün sıhhatine kavuşabilmesi için hâlâ tek talihi, kalp nakliydi. Pandemi periyoduna de denk gelmesiyle, organ bağışının neredeyse hiç olmadığı 2 yılı, ümitsizlik ortasında geçiren Berat’a umut olan haber, geçtiğimiz 26 Ekim gecesi çalan telefonla geldi.
Beylikdüzü’nde beyin kanaması kararı hayatını yitiren, kendisiyle tıpkı yaşta bir gencin kalbi, ona uygundu. Helikopterle Beylikdüzü’nden Kartal’daki Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne hemen getirilen kalp, Hastane Başhekimi ve Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kaan Kırali ve takımı tarafınca gerçekleştirilen başarılı bir operasyonla Berat’a ikinci hayatını verdi.
İKİNCİ BİR KALP POMPASI TAKMAK ZORUNDA KALDILAR
Operasyonu gerçekleştiren takımdan Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Hakan Hançer, şunları söylemiş oldu:
“Biz Berat’a 2020 Aralık ayında son periyot kalp yetmezliği teşhisi ile yapay kalp aygıtı taktık. Aslında ani gelişen bir kalp yetmezliği tablosuydu. Bir viral üst teneffüs yolu enfeksiyonu daha sonrası gelişmişti.
Kalp işlevleri ilaçla düzelmeyince sol ventriküler takviye aygıtı (LVAD) yerleştirdik. daha sonrasında da kalp nakli bekleme listesine aldık. Kalbindeki yetmezlik tablosu ilerlediği için 1 yıl daha sonra yeniden hastaneye yatırıldı. Ağır bakıma alındı.
İntraaortik balon pompası ismini verdiğimiz ek bir aygıtla 25 gün boyunca ağır bakımda tedavi gördü. daha sonrasında toparladı ancak kesin tedavi sistemi yalnızca kalp nakli ile olacaktı. 26 Ekim’de de uygun donör çıkmasıyla nakil ameliyatını muvaffakiyetle gerçekleştirdik”
“MAALESEF ORGAN BAĞIŞI SAYILARIMIZ ÇOK YETERSİZ”
Uzm. Dr. Hançer, “Berat’ın değişik durumu, ansızın gelişen bir kalp yetmezliği olmasıydı” diyerek kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Viral bir üst teneffüs yolu enfeksiyonu daha sonrasında gelişen bir kalp yetmezliğiydi. Enfeksiyona bağlı miyokardit ve daha sonrası kardiyomiyopati, yani kalp yetmezliği gelişmişti.
Normal, sağlıklı bir bireyde kalbin ejeksiyon fraksiyonu (EF) dediğimiz pompalama gücü yüzde 65 civarıdır. Berat üzere son periyot kalp yetmezliği hastalarında bu bedel yüzde 15’e kadar düşer. Yani aslında 4 kat azalma var ortada. Bu da bedene yetmiyor.
Kalp olağanda dakikada 4-5 litre kan pompalarken, ansızın 1 litreye düşüyor. Bu da hastada önemli tablolara yol açabiliyor. O niçinle ‘sıradan bir üst teneffüs yolu enfeksiyonu, bir hafta şikayetim oldu daha sonra geçti. Artık de buna bağlı herbiçimde kırgınlığım, halsizliğim var’ deyip geçmemek lazım.
Bu şikayetleri ihmal etmeyip, şayet genel beden kondisyonunda nefes darlığı, göğüs ağrısı üzere şikayetler var ise, yaştan bağımsız olarak, Berat’ın yaşı o aygıtı taktığımızda 19’du şu an 21 yaşında, kesinlikle bir kardiyoloji muayenesi, eko kardiyografik kıymetlendirme yapılması gerekiyor.
Risk kümesi olmayanlar, yaşı kaç olursa olsun yılda bir, bu muayeneleri yaptırmalı. Gönül ister ki daima kalp nakli yapalım ve bu hastaları şifaya kavuşturalım fakat maalesef organ bağışı sayılarımız o manada hayli yetersiz.”
“ORADA ÖLENLERİ GÖRÜNCE SİZİN DE UMUDUNUZ TÜKENİYOR”
hiç bir sıhhat sorunu yokken kendini apansız bir hastanede yeni bir kalp beklerken bulan Berat Öz ise şu biçimde konuştu:
“Bir grip daha sonrası oluştu bu hastalık. Çalışamaz hale geldim, en ufak efor sarf edebilecek işleri dahi yapamıyordum. 2020 Kasım ayında teşhisim kondu, son evre kalp yetmezliği Hemen kalp nakli olmam gerektiği söylendi.
Ama pandemi periyoduydu, organ bağışı esasen epeyce yetersizdi. Çok kişi vefat ediyor nakil olamadan. Yapay kalp takviye aygıtı takmak zorunda kaldılar. Kalbim kendi fonksiyonunu bakılırsamiyordu.
Cihaz takıldıktan daha sonra, pandemi periyodu de olduğu için, toplum içine girmemem konusunda hekimlerim uyarmıştı. Arkadaşlarımdan başka kaldım; iş ömrümü bıraktım, üniversiteye gidemedim.
bir süre daha sonra tekrar kötüleştim. Akciğerlerimde de sıvı birikmesi oldu. Ağır bakıma yatırıldım. Ağır bakımdayken diğer bir kalp takviye pompası daha taktılar bana. 20-25 gün hareketsiz yattım.
Orada ölen şahısları görür görmez sizin de umudunuz tükeniyor. Lakin organ bekleyen insanların umudunu yitirmemesi gerekiyor, zira beklenmedik bir anda uygun donör çıkabiliyor. Hakikaten bana da o denli oldu. Gece 2’de Hasret Otçu hanım nakil koordinatörümüz, organ çıktığını söyleyince şaşırdık. Apar topar hastaneye geldik”
“ORGANLARINI BAĞIŞLAYAN GENÇ DE BENİM EVLADIM”
Berat Öz’ün annesi Ayşe Öz ise oğlunun o yaşa kadar hiç bir sıhhat sorunu olmadığını kaydederek, organlarını bağışlayan donörün ailesine de minnettarlığını lisana getirdi ve şunları söylemiş oldu:
“Bir anda şoke olduk, ağır bir grip de değildi geçirdiği. Şikayetleri ilerledi, mide bulantısı, karın ağrısı, ağır öksürüğü vardı. Bu şikayetlerle bir gece acile geldik hastaneye. Kalp nakli olması gerektiği söylendi.
Bekleme süreci de epeyce zordu. Benim elimden hiç bir şey gelmiyor, kendisi üzülüyor. Ben de üzülüyorum. Yeni bir hayat bekliyorduk açıkçası. Ümidini kesmişti artık, ‘Anne bana çıkmayacak’ diye üzülürdü. Rabbim bir mucize yaşattı bize.
Organlarını bağışlayan o genci de evladımın yerine koydum. Organ bağışı hakikaten epeyce kıymetli. Oğlum da ailem de hepimiz organlarımızı bağışladık. Hatta oğlum, ‘Anne bana uygun kalp çıkmazsa diğer bir aileye bir can, bir nefes olsun öbür organlarım’ dedi. Bağışta bulunan aileye de hayli teşekkür ediyorum. Rabbim onlara sabır versin, güç kuvvet versin.” (DHA)
sıradan bir üst teneffüs enfeksiyonu sandığı hastalığı, bir süre daha sonra mide bulantısı, nefes darlığı, karın ağrısı, çok halsizlik üzere belirtilerle berbatlaştı. Bir gece Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi aciline kaldırılan gence yapılan tetkikler kararı, kalp işlevlerinin yüzde 15’e kadar düştüğü anlaşıldı.
Acilen kalp nakli bekleme listesine alındı ve uygun organ çıkana kadar hayatta kalabilmesi için çabucak yapay kalp aygıtı (LVAD) takıldı. 1 yıl daha sonra bu aygıtın da yetersiz geldiği bir anda kötüleşince, bu defa ağır bakıma kaldırıldı. Tam 24 gün, LVAD’a ek olarak ‘intraaortik balon’ ismi verilen ikinci bir kalp pompasına bağlandı.
HELİKOPTER AMBULANSLA GELEN İKİNCİ HAYAT
Yoğun bakımdan çıksa da Berat Öz’ün sıhhatine kavuşabilmesi için hâlâ tek talihi, kalp nakliydi. Pandemi periyoduna de denk gelmesiyle, organ bağışının neredeyse hiç olmadığı 2 yılı, ümitsizlik ortasında geçiren Berat’a umut olan haber, geçtiğimiz 26 Ekim gecesi çalan telefonla geldi.
Beylikdüzü’nde beyin kanaması kararı hayatını yitiren, kendisiyle tıpkı yaşta bir gencin kalbi, ona uygundu. Helikopterle Beylikdüzü’nden Kartal’daki Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne hemen getirilen kalp, Hastane Başhekimi ve Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kaan Kırali ve takımı tarafınca gerçekleştirilen başarılı bir operasyonla Berat’a ikinci hayatını verdi.
İKİNCİ BİR KALP POMPASI TAKMAK ZORUNDA KALDILAR
Operasyonu gerçekleştiren takımdan Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Hakan Hançer, şunları söylemiş oldu:
“Biz Berat’a 2020 Aralık ayında son periyot kalp yetmezliği teşhisi ile yapay kalp aygıtı taktık. Aslında ani gelişen bir kalp yetmezliği tablosuydu. Bir viral üst teneffüs yolu enfeksiyonu daha sonrası gelişmişti.
Kalp işlevleri ilaçla düzelmeyince sol ventriküler takviye aygıtı (LVAD) yerleştirdik. daha sonrasında da kalp nakli bekleme listesine aldık. Kalbindeki yetmezlik tablosu ilerlediği için 1 yıl daha sonra yeniden hastaneye yatırıldı. Ağır bakıma alındı.
İntraaortik balon pompası ismini verdiğimiz ek bir aygıtla 25 gün boyunca ağır bakımda tedavi gördü. daha sonrasında toparladı ancak kesin tedavi sistemi yalnızca kalp nakli ile olacaktı. 26 Ekim’de de uygun donör çıkmasıyla nakil ameliyatını muvaffakiyetle gerçekleştirdik”
“MAALESEF ORGAN BAĞIŞI SAYILARIMIZ ÇOK YETERSİZ”
Uzm. Dr. Hançer, “Berat’ın değişik durumu, ansızın gelişen bir kalp yetmezliği olmasıydı” diyerek kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Viral bir üst teneffüs yolu enfeksiyonu daha sonrasında gelişen bir kalp yetmezliğiydi. Enfeksiyona bağlı miyokardit ve daha sonrası kardiyomiyopati, yani kalp yetmezliği gelişmişti.
Normal, sağlıklı bir bireyde kalbin ejeksiyon fraksiyonu (EF) dediğimiz pompalama gücü yüzde 65 civarıdır. Berat üzere son periyot kalp yetmezliği hastalarında bu bedel yüzde 15’e kadar düşer. Yani aslında 4 kat azalma var ortada. Bu da bedene yetmiyor.
Kalp olağanda dakikada 4-5 litre kan pompalarken, ansızın 1 litreye düşüyor. Bu da hastada önemli tablolara yol açabiliyor. O niçinle ‘sıradan bir üst teneffüs yolu enfeksiyonu, bir hafta şikayetim oldu daha sonra geçti. Artık de buna bağlı herbiçimde kırgınlığım, halsizliğim var’ deyip geçmemek lazım.
Bu şikayetleri ihmal etmeyip, şayet genel beden kondisyonunda nefes darlığı, göğüs ağrısı üzere şikayetler var ise, yaştan bağımsız olarak, Berat’ın yaşı o aygıtı taktığımızda 19’du şu an 21 yaşında, kesinlikle bir kardiyoloji muayenesi, eko kardiyografik kıymetlendirme yapılması gerekiyor.
Risk kümesi olmayanlar, yaşı kaç olursa olsun yılda bir, bu muayeneleri yaptırmalı. Gönül ister ki daima kalp nakli yapalım ve bu hastaları şifaya kavuşturalım fakat maalesef organ bağışı sayılarımız o manada hayli yetersiz.”
“ORADA ÖLENLERİ GÖRÜNCE SİZİN DE UMUDUNUZ TÜKENİYOR”
hiç bir sıhhat sorunu yokken kendini apansız bir hastanede yeni bir kalp beklerken bulan Berat Öz ise şu biçimde konuştu:
“Bir grip daha sonrası oluştu bu hastalık. Çalışamaz hale geldim, en ufak efor sarf edebilecek işleri dahi yapamıyordum. 2020 Kasım ayında teşhisim kondu, son evre kalp yetmezliği Hemen kalp nakli olmam gerektiği söylendi.
Ama pandemi periyoduydu, organ bağışı esasen epeyce yetersizdi. Çok kişi vefat ediyor nakil olamadan. Yapay kalp takviye aygıtı takmak zorunda kaldılar. Kalbim kendi fonksiyonunu bakılırsamiyordu.
Cihaz takıldıktan daha sonra, pandemi periyodu de olduğu için, toplum içine girmemem konusunda hekimlerim uyarmıştı. Arkadaşlarımdan başka kaldım; iş ömrümü bıraktım, üniversiteye gidemedim.
bir süre daha sonra tekrar kötüleştim. Akciğerlerimde de sıvı birikmesi oldu. Ağır bakıma yatırıldım. Ağır bakımdayken diğer bir kalp takviye pompası daha taktılar bana. 20-25 gün hareketsiz yattım.
Orada ölen şahısları görür görmez sizin de umudunuz tükeniyor. Lakin organ bekleyen insanların umudunu yitirmemesi gerekiyor, zira beklenmedik bir anda uygun donör çıkabiliyor. Hakikaten bana da o denli oldu. Gece 2’de Hasret Otçu hanım nakil koordinatörümüz, organ çıktığını söyleyince şaşırdık. Apar topar hastaneye geldik”
“ORGANLARINI BAĞIŞLAYAN GENÇ DE BENİM EVLADIM”
Berat Öz’ün annesi Ayşe Öz ise oğlunun o yaşa kadar hiç bir sıhhat sorunu olmadığını kaydederek, organlarını bağışlayan donörün ailesine de minnettarlığını lisana getirdi ve şunları söylemiş oldu:
“Bir anda şoke olduk, ağır bir grip de değildi geçirdiği. Şikayetleri ilerledi, mide bulantısı, karın ağrısı, ağır öksürüğü vardı. Bu şikayetlerle bir gece acile geldik hastaneye. Kalp nakli olması gerektiği söylendi.
Bekleme süreci de epeyce zordu. Benim elimden hiç bir şey gelmiyor, kendisi üzülüyor. Ben de üzülüyorum. Yeni bir hayat bekliyorduk açıkçası. Ümidini kesmişti artık, ‘Anne bana çıkmayacak’ diye üzülürdü. Rabbim bir mucize yaşattı bize.
Organlarını bağışlayan o genci de evladımın yerine koydum. Organ bağışı hakikaten epeyce kıymetli. Oğlum da ailem de hepimiz organlarımızı bağışladık. Hatta oğlum, ‘Anne bana uygun kalp çıkmazsa diğer bir aileye bir can, bir nefes olsun öbür organlarım’ dedi. Bağışta bulunan aileye de hayli teşekkür ediyorum. Rabbim onlara sabır versin, güç kuvvet versin.” (DHA)