Önceki haftalarda varislerimizden, oluşum düzeneklerinden ve teşhis biçimlerinden bahsetmiştim. Bugün de özetlemek gerekirse tedavi seçenekleri konusunda sizi bilgilendirmeye çalışacağım. Varislerimizi iki başlık altında toplarsak bunlardan birincisi sıhhat sorunu ikincisi ise kozmetik sorunlardır.
Bugün isterseniz sağlıktan bahsedelim.
Varis dünyada bilinen en eski hastalıklardan biridir. MÖ. 1550’de Ebers papirüslerinde varisli bacaklar görülmektedir. Ayrıyeten uzun mühlet ayakta kalan, uzun yürüyüşlere giden Roma askerlerinin varislerden korunmak için bacaklarına ceylan derisini sıkı sardıkları bilinmektedir. Birinci cerrahi teşebbüsler yüzseneler evvel yapılmış 1800’lü senelerda ise kozmetik tedaviler tanımlanmıştır.
Son birkaç yüzyılda biroldukca cerrahi gelişim denenmiş olsa da stripping dediğimiz varisli damarların ayak bileğinden ve kasıktan yapılan birkaç santimlik kesilerden bulunması, ayak bileğinden kasığa kadar ortasından bir tel ilerletilmesi ve kasıkta ana damara döküldüğü yerden, yüzeyel damarın kesilip ayrılmasını takiben, telin üstüne bağlanarak ayak bileğinden telle birlikte sıyrılarak çıkartılması ameliyatıdır.
Tarihte en yaygın olarak kullanılan tekniktir ve günümüzde de sayısı azalmakla birlikte nadiren de olsa kullanılmaktadır. Stripping; genel anestezi gerektirmesi, hastane yatışı, damar çekilip çıkartılırken yan kısımların kopup açık kalmasına niçiniyle kanama, morluk ve bu kanamalara bağlı olarak oluşan ödemden dolayı önemli ağrılara sebep veren bir ameliyattı. Ayrıyeten üstte saydığım sebeplerden dolayı önemli biçimde iş güç kaybına niçiniyet verilmekte uygulanan tekniğin ufak detaylarına uyulmadığı takdirde emboliye bağlı mevt riski taşıyan bir ameliyattı.
2.1 yüzyılın başında 2002 yılında birinci kere tanımlanan lazerle ameliyat, varis cerrahisinde bir ihtilal yaratmış, hastaları olduğu kadar tabipleri da rahatlatmıştır.
Bu teknikte ultrason eşliğinde diz altı orta kısımlardan damarın içerisine yerleştirilen bir plastik iğnenin içerisinden lazer kateteri kasık bölgesinde büyük yüzeyel toplardamarın ana damara döküldüğü bölgeye kadar ilerletilmekte, bir daha ultrason eşliğinde ameliyat daha sonrasında emboliye sebep olmayacak bir lokalizasyonu yerleştirilip yerinden emin olunduktan daha sonra lazerin oluşturduğu ısı hasarından etraf dokunun etkilenmemesi maksadıyla tümesan anestezi dediğimiz ortasında adrenalin bir karbonat ve lokal anestezik bulunan buzlu serumun yakılacak olan damar boyunca çepeçevre enjeksiyonu ile devam edilen bir girişidir.
Burada birden çok maksat vardır.
1. Buzlu serumla etraf dokularda (kas, hudut, atardamar gibi) oluşabilecek hasarını engellemek.
2. Hem soğuk hem sıvının bası tesiriyle damarı daraltarak lazerle olan teması arttırmak.
3. Adrenalinle muhtemel kanamaları sınırlayıp bir daha damarı büzüştürmek.
4. Lokal anestezik ile ameliyat daha sonrasına rahat geçirmenizi sağlamaktır.
Tüm bu süreçleri tamamladıktan daha sonra istek edilen güç ve dilek edilen mühlet güç kaynağından ayarlandıktan daha sonra (genelde 8 watt 8 saniye 1 santim) yakma süreci gerçekleştirilir. Damar anında kapanır. Bu sürecin başarısı %99’a yakın olarak verilmekte, kalan %1 risk ise ekseriyetle aygıt kaynaklı rastgele bir arızaya karşı gücün iletilememesi, kâfi olmaması üzere başlıklarda toplanabilmektedir.
Son 20 yıl içerisinde en yaygın olarak uygulanan, üzerinde en çok deneyim edinilmiş ve başarısı en yüksek olan lazer teknolojisinin yanı sıra radyo frekans, buhar, kimyasal ve fizikî hasar oluşturarak kapatma halleri, bunun yanında süratli donan yapıştırıcılara dayanan sistemlerde bulunmaktadır.
Benim tercihim üstte bahsetmiş olduğum üzere en yaygın ve en yüksek başarıyı sağlayan lazer ameliyatıdır.
Lazerle varis ameliyatı aslında anjiyografi üzere sıradan bir teşebbüstür. Amerika ve Amerikan ekolü dediğimiz ülkelerde, muayenehane kaidelerinde yapılmasına müsaade verilmekle birlikte Türkiye’de hastanelerde ve ameliyathane kaidelerinde yapılması zarurî olduğu için maalesef ki ismi ameliyattır. Bu isim sizi korkutmakta ve bir çoğunuzun tedavisine ertelemesine sebep olmaktadır. Bunun şuurunda olarak sizlere detaylı olarak toplumsal medyamdan bilgilendirmeye çalışıyorum.
Açık cerrahi üstte bahsetmiş olduğum üzere genel anestezi, hastane yatışı gerektiren, pek ağrılı, kanamalı, ödemli, iş- güç kaybına sebep olan ve hatta hayati risk taşıyan bir teşebbüs bulunmasına karşın, lazerle uyguladığımız usul günübirlik yani hastaneye yatışı gerektirmeyen genel anestezi kullanmadığımız, lokal anestezi ve uyku ilacı tercih ettiğimiz, kanama, ağrıya sebep olmayan. Toplamda hastaneye giriş ve çıkışınızın 4-5 saat içerisinde olduğu yürüyerek gelip yürüyerek gittiğiniz bir teşebbüstür. Bilhassa vurgulamak istiyorum; bu bir ameliyat değil, bir teşebbüstür.
Ameliyatlarda kesinlikle kesi ve dikiş olur. Lazerle varis tedavisinde kesi ve dikiş mutlaka bulunmamaktadır. Burada yazımı bitirmeden bir dahalemek istediğim en kıymetli başlık varis yaşla bir arada artan ve 70’li yaşlarda %70’lere ulaşan sıklığıyla dünyanın en çok rastlanılan hastalıklardan biridir. 50 yıl öncesinde annelerimizin, anneannelerimizin periyodunda bilhassa de doğumların epeyce olduğu senelerda varis güya ömrün, yaşlanmanın, doğurganlığın doğal bir modülü olarak algılanmaktaydı. Fakat, kolay ulaşılabilir ucuz ultrasonografinin keşfi ile teşhis epeyce yaygınlaşmış ve epeyce kolaylaşmış.
Son 20 -30 yılda gelişen teknoloji ile bir daha kolay ulaşılabilir çağdaş tedavi seçenekleri her yerde sunulmuştur. sıradan, ömrün olağan bir modülü olarak görünen varis aslında ilerleyip komplikasyonları ortaya çıkmaya başladıkça günlük ömrümüzü etkileyen iş güç kaybına niçiniyet verebilen ve hatta ileri olaylarda pıhtı oluşumu ile ömrü tehdit edebilen bir patolojidir. Öbür yandan, alternatifsiz olarak yer çekimine karşı yaşadığımızdan, varis kaçınılmaz bir biçimde ilerleyecek ve tedavi edilmediği sürece komplikasyonlara niçiniyet verebilecektir. Siz de bu kadar kolay ulaşılabilir teşhis ve tedavi imkanlarından yararlanın. İşi büyütmeyin bir an evvelden sağlıklı bacaklarla ömrünüze devam edin. Haftaya kozmetik tedavilerle görüşmek dileğiyle.
Instagram
Bugün isterseniz sağlıktan bahsedelim.
Varis dünyada bilinen en eski hastalıklardan biridir. MÖ. 1550’de Ebers papirüslerinde varisli bacaklar görülmektedir. Ayrıyeten uzun mühlet ayakta kalan, uzun yürüyüşlere giden Roma askerlerinin varislerden korunmak için bacaklarına ceylan derisini sıkı sardıkları bilinmektedir. Birinci cerrahi teşebbüsler yüzseneler evvel yapılmış 1800’lü senelerda ise kozmetik tedaviler tanımlanmıştır.
Son birkaç yüzyılda biroldukca cerrahi gelişim denenmiş olsa da stripping dediğimiz varisli damarların ayak bileğinden ve kasıktan yapılan birkaç santimlik kesilerden bulunması, ayak bileğinden kasığa kadar ortasından bir tel ilerletilmesi ve kasıkta ana damara döküldüğü yerden, yüzeyel damarın kesilip ayrılmasını takiben, telin üstüne bağlanarak ayak bileğinden telle birlikte sıyrılarak çıkartılması ameliyatıdır.
Tarihte en yaygın olarak kullanılan tekniktir ve günümüzde de sayısı azalmakla birlikte nadiren de olsa kullanılmaktadır. Stripping; genel anestezi gerektirmesi, hastane yatışı, damar çekilip çıkartılırken yan kısımların kopup açık kalmasına niçiniyle kanama, morluk ve bu kanamalara bağlı olarak oluşan ödemden dolayı önemli ağrılara sebep veren bir ameliyattı. Ayrıyeten üstte saydığım sebeplerden dolayı önemli biçimde iş güç kaybına niçiniyet verilmekte uygulanan tekniğin ufak detaylarına uyulmadığı takdirde emboliye bağlı mevt riski taşıyan bir ameliyattı.
2.1 yüzyılın başında 2002 yılında birinci kere tanımlanan lazerle ameliyat, varis cerrahisinde bir ihtilal yaratmış, hastaları olduğu kadar tabipleri da rahatlatmıştır.
Bu teknikte ultrason eşliğinde diz altı orta kısımlardan damarın içerisine yerleştirilen bir plastik iğnenin içerisinden lazer kateteri kasık bölgesinde büyük yüzeyel toplardamarın ana damara döküldüğü bölgeye kadar ilerletilmekte, bir daha ultrason eşliğinde ameliyat daha sonrasında emboliye sebep olmayacak bir lokalizasyonu yerleştirilip yerinden emin olunduktan daha sonra lazerin oluşturduğu ısı hasarından etraf dokunun etkilenmemesi maksadıyla tümesan anestezi dediğimiz ortasında adrenalin bir karbonat ve lokal anestezik bulunan buzlu serumun yakılacak olan damar boyunca çepeçevre enjeksiyonu ile devam edilen bir girişidir.
Burada birden çok maksat vardır.
1. Buzlu serumla etraf dokularda (kas, hudut, atardamar gibi) oluşabilecek hasarını engellemek.
2. Hem soğuk hem sıvının bası tesiriyle damarı daraltarak lazerle olan teması arttırmak.
3. Adrenalinle muhtemel kanamaları sınırlayıp bir daha damarı büzüştürmek.
4. Lokal anestezik ile ameliyat daha sonrasına rahat geçirmenizi sağlamaktır.
Tüm bu süreçleri tamamladıktan daha sonra istek edilen güç ve dilek edilen mühlet güç kaynağından ayarlandıktan daha sonra (genelde 8 watt 8 saniye 1 santim) yakma süreci gerçekleştirilir. Damar anında kapanır. Bu sürecin başarısı %99’a yakın olarak verilmekte, kalan %1 risk ise ekseriyetle aygıt kaynaklı rastgele bir arızaya karşı gücün iletilememesi, kâfi olmaması üzere başlıklarda toplanabilmektedir.
Son 20 yıl içerisinde en yaygın olarak uygulanan, üzerinde en çok deneyim edinilmiş ve başarısı en yüksek olan lazer teknolojisinin yanı sıra radyo frekans, buhar, kimyasal ve fizikî hasar oluşturarak kapatma halleri, bunun yanında süratli donan yapıştırıcılara dayanan sistemlerde bulunmaktadır.
Benim tercihim üstte bahsetmiş olduğum üzere en yaygın ve en yüksek başarıyı sağlayan lazer ameliyatıdır.
Lazerle varis ameliyatı aslında anjiyografi üzere sıradan bir teşebbüstür. Amerika ve Amerikan ekolü dediğimiz ülkelerde, muayenehane kaidelerinde yapılmasına müsaade verilmekle birlikte Türkiye’de hastanelerde ve ameliyathane kaidelerinde yapılması zarurî olduğu için maalesef ki ismi ameliyattır. Bu isim sizi korkutmakta ve bir çoğunuzun tedavisine ertelemesine sebep olmaktadır. Bunun şuurunda olarak sizlere detaylı olarak toplumsal medyamdan bilgilendirmeye çalışıyorum.
Açık cerrahi üstte bahsetmiş olduğum üzere genel anestezi, hastane yatışı gerektiren, pek ağrılı, kanamalı, ödemli, iş- güç kaybına sebep olan ve hatta hayati risk taşıyan bir teşebbüs bulunmasına karşın, lazerle uyguladığımız usul günübirlik yani hastaneye yatışı gerektirmeyen genel anestezi kullanmadığımız, lokal anestezi ve uyku ilacı tercih ettiğimiz, kanama, ağrıya sebep olmayan. Toplamda hastaneye giriş ve çıkışınızın 4-5 saat içerisinde olduğu yürüyerek gelip yürüyerek gittiğiniz bir teşebbüstür. Bilhassa vurgulamak istiyorum; bu bir ameliyat değil, bir teşebbüstür.
Ameliyatlarda kesinlikle kesi ve dikiş olur. Lazerle varis tedavisinde kesi ve dikiş mutlaka bulunmamaktadır. Burada yazımı bitirmeden bir dahalemek istediğim en kıymetli başlık varis yaşla bir arada artan ve 70’li yaşlarda %70’lere ulaşan sıklığıyla dünyanın en çok rastlanılan hastalıklardan biridir. 50 yıl öncesinde annelerimizin, anneannelerimizin periyodunda bilhassa de doğumların epeyce olduğu senelerda varis güya ömrün, yaşlanmanın, doğurganlığın doğal bir modülü olarak algılanmaktaydı. Fakat, kolay ulaşılabilir ucuz ultrasonografinin keşfi ile teşhis epeyce yaygınlaşmış ve epeyce kolaylaşmış.
Son 20 -30 yılda gelişen teknoloji ile bir daha kolay ulaşılabilir çağdaş tedavi seçenekleri her yerde sunulmuştur. sıradan, ömrün olağan bir modülü olarak görünen varis aslında ilerleyip komplikasyonları ortaya çıkmaya başladıkça günlük ömrümüzü etkileyen iş güç kaybına niçiniyet verebilen ve hatta ileri olaylarda pıhtı oluşumu ile ömrü tehdit edebilen bir patolojidir. Öbür yandan, alternatifsiz olarak yer çekimine karşı yaşadığımızdan, varis kaçınılmaz bir biçimde ilerleyecek ve tedavi edilmediği sürece komplikasyonlara niçiniyet verebilecektir. Siz de bu kadar kolay ulaşılabilir teşhis ve tedavi imkanlarından yararlanın. İşi büyütmeyin bir an evvelden sağlıklı bacaklarla ömrünüze devam edin. Haftaya kozmetik tedavilerle görüşmek dileğiyle.