babaadam
Aktif Üye
Evraklar sızdı: BM’nin kritik kıymetteki iklim krizi raporunu değiştirmek için hükümetler taarruzda
Birleşmiş Milletler’in (BM) iklim kriziyle çabayı amaçlayan ve 197 ülke tarafınca imzalanan Paris Mutabakatı’nın Aralık 2015’te imzalanmasının üzerinden 5 yıl geçerken, birincinin ABD’nin başını çektiği 15 ülkenin fosil yakıtların üretimini çok boyutta artırmayı planladığı ortaya çıktı, akabinde 5 yılın muhasebesinin yapılacağı birinci tepede yayımlanacak bilimse raporun değiştirilmesi için bir hayli ülkenin lobi yaptığı medyaya sızdı.
Greenpeace’in araştırmacı gazeteciler takımı Unearthed’e ve oradan BBC News’a sızan dokümanlar, 31 Ekim-12 Kasım içinde İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenecek COP26 İklim Tepesi’nde yayımlanacak kritik ehemmiyetteki bilimsel raporun değiştirilmesi için hükümetlerin nasıl lobi yaptığını ortaya seriyor.
Dokümanlara göre bir dizi ülke ve kuruluş, rapor taslağının önerdiği kadar süratle fosil yakıt kullanmasının azaltılması gerekmediğini savunuyor. Suudi Arabistan, Japonya ve Avustralya’nın ortalarında bulunduğu ülkeler, BM’den fosil yakıt kullanmasından süratle uzaklaşma amacının önemsizleştirilmesini istiyor.
Dünyanın en büyük petrol üreticilerinden Suudi Arabistan’ın petrol bakanlığı danışmanı, ‘acil ve süratli bir biçimde her açıdan sonlandırma aksiyonlarına duyulan ihtiyaç’ üzere tabirlerin rapordan çıkarılmasını talep ediyor. Suudi Arabistan, ‘enerji sistemleri bölümünü karbondan arındırma uğraşlarının, süratle sıfır karbona geçişe ve fosil yakıtları kaldırmaya odaklanması gerektiği’ çıkarımının silinmesini de istiyor.
Kömür ihraç eden ülkelerin başında gelen Avustralya’dan üst seviye bir hükümet yetkilisi, COP26’nın gayelerinden birinin kömür kullanmasına son vermek bulunmasına karşın, ‘termik santrallerinin kapatılmasının gerekli olmadığını‘ sav ediyor.
Avustralya, ‘fosil yakıt lobisinin Avustralya ve ABD’de iklim kriziyle çaba faaliyetlerini önemsizleştirmede rol oynadığına’ dair atfın silinmesini de istiyor.
Dünyanın en büyük ikinci kömür tüketicisi Hindistan’da hükümetle irtibatlı Merkez Madencilik ve Yakıt Araştırma Enstitüsü’nden üst seviye bir bilim insanı, ‘uygun fiyatlı elektrik sağlamanın muazzam zorlukları niçiniyle kömürün muhtemelen onlarca yıl daha güç üretiminin temel desteği olmaya devam edeceğini’ savunuyor.
Rapora itiraz eden ülkelerden Norveç, Suudi Arabistan, Çin, Avustralya ve Japonya ile Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), karbon yakalama ve depolamaya (CCS) dayanak sunuyor.
Karbon yakalama ve depolama teknolojilerinin güç santralleriyle kimi endüstriyel bölümlerden kaynaklanan fosil yakıt emisyonlarını kıymetli ölçüde azaltabileceği gündemde. Lakin tepeye sunulacak bilimsel raporda, ‘karbon yakalama ve depolama teknolojilerinin gelecekte bir rol oynayabileceği, lakin uygulanabilirliği konusunda belirsizlikler olduğu’ belirtiliyor. Raporda “Karbon yakalama ve depolama teknolojili fosil yakıtların ısınmayı yavaşlatma ve durdurma amaçlarıyla ne ölçüde uyumlu olacağı konusunda büyük bir belirsizlik var” deniliyor.
‘Bitki bazlı beslenmenin, ortalama emisyon yoğunluğu fazla Batı beslenme haline kıyasla sera gazı emisyonlarını yüzde 50’ye kadar azaltabileceğini’ belirten raporun ‘emisyonları azaltmak için et tüketimini azaltmanın gerekli olduğuna’ dair delillerine, en büyük sığır eti ve hayvan yemi eserleri üreticilerinden Brezilya ve Arjantin şiddetle karşı çıkıyor.
Her iki ülke de ‘bitki temelli beslenmenin iklim değişikliğiyle uğraşta rol oynadığına atıfta bulunan yahut sığır etini yüksek karbonlu besin olarak tanımlayan’ kimi kısımların silinmesi ya da değiştirilmesini istiyor.
‘Kırmızı ete vergiye ve insanları bir günlüğüne etten vazgeçmeye teşvik eden Etsiz Pazartesi isimli memleketler arası kampanyaya atıfların çıkarılmasını’ da isteyen Arjantin, ‘et temelli beslenmenin de karbon emisyonlarını azaltabileceğine dair ispatlar olduğunu’ sav ederek ‘genellemeden kaçınılmasını’ tavsiye ediyor.
‘Bitki temelli beslenmenin kendi başına emisyonun azaltılmasını garanti etmediğini’ savunan Brezilya, ayrıyeten, ‘Amazon’da ormansızlaşmanın hükümet siyasetlerinin kararı olduğu’ atfına da itiraz ediyor.
İsviçre, Avustralya üzere kimi varlıklı ülkeler de fosil yakıt kullanmasından uzaklaşıp yeşil teknolojilere yönelmeleri için fakir ülkelere mali takviyede bulunmaya yanaşmıyor.
Doğu Avrupa ülkeleri ve Hindistan, iklim maksatlarının tutturulabilmesi için nükleer enerjiyi savunuyor.
Dorukta mutabakata taraf ülkelerden iklim krizini yavaşlatmak ve global ısınmayı 1.5 dereceyle sınırlamak için kıymetli taahhütlerde bulunmaları istenecekken, dokümanlar, hükümetlerin BM’nin hareket tavsiyelerini ciddiye almak bir yana baltalamaya çalıştığını gösteriyor.
Sızan evraklar, hükümetler, şirketler ve öteki ilgili tarafların, iklim kriziyle nasıl uğraş edileceğine dair en güzel bilimsel delilleri biraraya getirmek için oluşturulan BM raporunu derleyen bilim insanlarından oluşan takıma sunulan 32 binden çok müracaattan oluşuyor.
İklim değişikliğini değerlendirmekle nazaranvli BM organı olan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 6-7 yılda bir kıymetlendirme raporları hazırlanıyor. Hükümetlerin iklim kriziyle gayret için atacağı adımları belirlemede kullanılacak rapor, COP26 doruğundaki müzakerelere temel teşkil edecek.
Dün de güç üreticisi ülkelerin 2030’a dek yüzde 240 daha fazla kömür, yüzde 57 daha fazla petrol ve yüzde 71 daha fazla doğalgaz üretmeyi planladıkları ortaya çıkmıştı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Birleşmiş Milletler’in (BM) iklim kriziyle çabayı amaçlayan ve 197 ülke tarafınca imzalanan Paris Mutabakatı’nın Aralık 2015’te imzalanmasının üzerinden 5 yıl geçerken, birincinin ABD’nin başını çektiği 15 ülkenin fosil yakıtların üretimini çok boyutta artırmayı planladığı ortaya çıktı, akabinde 5 yılın muhasebesinin yapılacağı birinci tepede yayımlanacak bilimse raporun değiştirilmesi için bir hayli ülkenin lobi yaptığı medyaya sızdı.
Greenpeace’in araştırmacı gazeteciler takımı Unearthed’e ve oradan BBC News’a sızan dokümanlar, 31 Ekim-12 Kasım içinde İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenecek COP26 İklim Tepesi’nde yayımlanacak kritik ehemmiyetteki bilimsel raporun değiştirilmesi için hükümetlerin nasıl lobi yaptığını ortaya seriyor.
Dokümanlara göre bir dizi ülke ve kuruluş, rapor taslağının önerdiği kadar süratle fosil yakıt kullanmasının azaltılması gerekmediğini savunuyor. Suudi Arabistan, Japonya ve Avustralya’nın ortalarında bulunduğu ülkeler, BM’den fosil yakıt kullanmasından süratle uzaklaşma amacının önemsizleştirilmesini istiyor.
Dünyanın en büyük petrol üreticilerinden Suudi Arabistan’ın petrol bakanlığı danışmanı, ‘acil ve süratli bir biçimde her açıdan sonlandırma aksiyonlarına duyulan ihtiyaç’ üzere tabirlerin rapordan çıkarılmasını talep ediyor. Suudi Arabistan, ‘enerji sistemleri bölümünü karbondan arındırma uğraşlarının, süratle sıfır karbona geçişe ve fosil yakıtları kaldırmaya odaklanması gerektiği’ çıkarımının silinmesini de istiyor.
Kömür ihraç eden ülkelerin başında gelen Avustralya’dan üst seviye bir hükümet yetkilisi, COP26’nın gayelerinden birinin kömür kullanmasına son vermek bulunmasına karşın, ‘termik santrallerinin kapatılmasının gerekli olmadığını‘ sav ediyor.
Avustralya, ‘fosil yakıt lobisinin Avustralya ve ABD’de iklim kriziyle çaba faaliyetlerini önemsizleştirmede rol oynadığına’ dair atfın silinmesini de istiyor.
Dünyanın en büyük ikinci kömür tüketicisi Hindistan’da hükümetle irtibatlı Merkez Madencilik ve Yakıt Araştırma Enstitüsü’nden üst seviye bir bilim insanı, ‘uygun fiyatlı elektrik sağlamanın muazzam zorlukları niçiniyle kömürün muhtemelen onlarca yıl daha güç üretiminin temel desteği olmaya devam edeceğini’ savunuyor.
Rapora itiraz eden ülkelerden Norveç, Suudi Arabistan, Çin, Avustralya ve Japonya ile Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), karbon yakalama ve depolamaya (CCS) dayanak sunuyor.
Karbon yakalama ve depolama teknolojilerinin güç santralleriyle kimi endüstriyel bölümlerden kaynaklanan fosil yakıt emisyonlarını kıymetli ölçüde azaltabileceği gündemde. Lakin tepeye sunulacak bilimsel raporda, ‘karbon yakalama ve depolama teknolojilerinin gelecekte bir rol oynayabileceği, lakin uygulanabilirliği konusunda belirsizlikler olduğu’ belirtiliyor. Raporda “Karbon yakalama ve depolama teknolojili fosil yakıtların ısınmayı yavaşlatma ve durdurma amaçlarıyla ne ölçüde uyumlu olacağı konusunda büyük bir belirsizlik var” deniliyor.
‘Bitki bazlı beslenmenin, ortalama emisyon yoğunluğu fazla Batı beslenme haline kıyasla sera gazı emisyonlarını yüzde 50’ye kadar azaltabileceğini’ belirten raporun ‘emisyonları azaltmak için et tüketimini azaltmanın gerekli olduğuna’ dair delillerine, en büyük sığır eti ve hayvan yemi eserleri üreticilerinden Brezilya ve Arjantin şiddetle karşı çıkıyor.
Her iki ülke de ‘bitki temelli beslenmenin iklim değişikliğiyle uğraşta rol oynadığına atıfta bulunan yahut sığır etini yüksek karbonlu besin olarak tanımlayan’ kimi kısımların silinmesi ya da değiştirilmesini istiyor.
‘Kırmızı ete vergiye ve insanları bir günlüğüne etten vazgeçmeye teşvik eden Etsiz Pazartesi isimli memleketler arası kampanyaya atıfların çıkarılmasını’ da isteyen Arjantin, ‘et temelli beslenmenin de karbon emisyonlarını azaltabileceğine dair ispatlar olduğunu’ sav ederek ‘genellemeden kaçınılmasını’ tavsiye ediyor.
‘Bitki temelli beslenmenin kendi başına emisyonun azaltılmasını garanti etmediğini’ savunan Brezilya, ayrıyeten, ‘Amazon’da ormansızlaşmanın hükümet siyasetlerinin kararı olduğu’ atfına da itiraz ediyor.
İsviçre, Avustralya üzere kimi varlıklı ülkeler de fosil yakıt kullanmasından uzaklaşıp yeşil teknolojilere yönelmeleri için fakir ülkelere mali takviyede bulunmaya yanaşmıyor.
Doğu Avrupa ülkeleri ve Hindistan, iklim maksatlarının tutturulabilmesi için nükleer enerjiyi savunuyor.
Dorukta mutabakata taraf ülkelerden iklim krizini yavaşlatmak ve global ısınmayı 1.5 dereceyle sınırlamak için kıymetli taahhütlerde bulunmaları istenecekken, dokümanlar, hükümetlerin BM’nin hareket tavsiyelerini ciddiye almak bir yana baltalamaya çalıştığını gösteriyor.
Sızan evraklar, hükümetler, şirketler ve öteki ilgili tarafların, iklim kriziyle nasıl uğraş edileceğine dair en güzel bilimsel delilleri biraraya getirmek için oluşturulan BM raporunu derleyen bilim insanlarından oluşan takıma sunulan 32 binden çok müracaattan oluşuyor.
İklim değişikliğini değerlendirmekle nazaranvli BM organı olan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 6-7 yılda bir kıymetlendirme raporları hazırlanıyor. Hükümetlerin iklim kriziyle gayret için atacağı adımları belirlemede kullanılacak rapor, COP26 doruğundaki müzakerelere temel teşkil edecek.
Dün de güç üreticisi ülkelerin 2030’a dek yüzde 240 daha fazla kömür, yüzde 57 daha fazla petrol ve yüzde 71 daha fazla doğalgaz üretmeyi planladıkları ortaya çıkmıştı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.