İnziva caiz mi ?

Koray

Yeni Üye
[color=]İnziva Caiz mi? Bir Dağ Köyünde Başlayan Sessiz Diyalog

[color=]1. Giriş: Sessizliğin İçine Düşen Soru

Bir forumda, bir akşam vakti, bir kullanıcı şu cümleyi paylaştı:

> “Geçen ay dağ köyüne inzivaya çekildim. Şimdi düşünüyorum... İnziva caiz mi gerçekten?”

Bu soru, dijital dünyanın gürültüsünde bir sessizlik yankısı gibiydi. Kimileri hemen cevap verdi: “Elbette caizdir, Peygamberimiz de Hira’da inzivaya çekilmişti.”

Kimileri ise farklı düşündü: “Ama insan toplumdan kopmamalı, İslam topluluk içinde yaşamayı teşvik eder.”

Ben o tartışmada sessiz kalmıştım. Çünkü o sorunun cevabı, sadece fıkıh kitaplarında değil; bazen bir dağ köyünün sessizliğinde, bazen bir insanın iç hesaplaşmasında gizlidir.

Bugün o sessizliğin içinden çıkan hikâyeyi paylaşmak istiyorum.

[color=]2. Hikâyenin Başlangıcı: Dağa Çıkan Üç Kişi

Bir zamanlar, Anadolu’nun yükseklerinde bir köyde üç kişi aynı amaçla yola çıktı: dünyadan biraz uzaklaşmak.

Yusuf, şehrin kalabalığından bunalmış bir mühendis; çözüm odaklı, planlı, her şeyin mantığını arayan bir adamdı.

Elif, öğretmen; insanların duygularını anlamaya çalışan, empatiyle konuşan, sezgileri güçlü bir kadındı.

Ve yaşlı bir derviş, adı Halim. Hayatı boyunca sessizlikle konuşmayı öğrenmiş bir bilgeydi.

Onlar, dağın yamacındaki eski bir tekkede buluştular. Kimse kimseye neden geldiğini sormadı. Sessizlik, konuşmaktan daha öğretici olacaktı.

[color=]3. Yusuf’un Stratejik Arayışı

İlk günlerde Yusuf, inzivayı bile bir proje gibi yönetti.

Sabah namazından sonra zikir, öğleden sonra doğa yürüyüşü, akşam Kur’an tefekkürü… Her şey planlıydı.

Ama üçüncü gün, sessizlik ağır geldi.

“Ben buraya huzur bulmaya geldim, ama huzur bile ölçülemiyor,” dedi.

Derviş Halim sadece gülümsedi.

“Evlat, bazen ölçülemeyen şeyler en çok öğretendir,” dedi.

Yusuf ilk kez anlamıştı: İnziva, bir şey elde etmek için değil, bir şeyleri bırakmak içindi.

[color=]4. Elif’in Empatik Sessizliği

Elif’in inzivası farklıydı. Sessizliğin içinde bile insanları duyuyordu.

Bir akşam gün batarken, dağ köyünden gelen bir çocuk ağlayarak kapıya geldi.

“Annem hasta, köye inebilir misiniz?” dedi.

Elif tereddüt etmedi, hemen dervişe danıştı.

“Biz buradayız ama orada ihtiyaç var. Gitmeliyim.”

Derviş başını salladı: “İnziva bazen insanlardan uzaklaşmak değil, kalabalığın içinde Allah’ı görebilmektir.”

Elif o gece köye indi, hastaya baktı, dua etti.

Ertesi sabah geri döndüğünde, Yusuf ona “Sen inzivayı bozdun,” dedi.

Elif cevap vermedi. Sessizlik, bazen en güçlü cevaptır.

[color=]5. Dervişin Dersleri: Tarihten Bir Yansıma

Derviş Halim onlara eski zamanlardan bir hikâye anlattı:

> “Rivayet olunur ki, İmam Gazali de bir dönem inzivaya çekilmişti. İlmiyle kibirlenmekten korktu, şehirden uzaklaştı. Yıllar sonra döndüğünde daha alçakgönüllüydü, çünkü nefsini tanımıştı.”

Sonra ekledi:

> “İnziva caizdir evlatlarım, ama amaç kaçmak değilse. Eğer Allah’a yaklaşmak içinse, o zaman caiz değil, gereklidir bile.”

Bu söz, forumda yıllar sonra hâlâ tartışılacak bir cümle gibiydi:

İnziva bir kaçış mı, yoksa bir dönüş mü?

[color=]6. Toplumsal ve Tarihsel Bağlam

İslam tarihinde inziva, özellikle tasavvuf geleneğinde derin bir yer tutar.

Hz. Muhammed’in Hira mağarasındaki yalnızlığı (İbn Hişam, Sîre-i Nebî, 2006) vahyin öncesinde bir ruhsal hazırlıktı.

Mevlânâ, Konya’nın kalabalığında bile içsel bir inziva yaşadı.

Ancak İslam fıkhında toplumsal sorumlulukla inziva arasında bir denge gözetilir.

Kur’an’da “Yeryüzünde dolaşın, ibret alın” (Rum 30/9) ayeti, insanın dünyadan tamamen kopmaması gerektiğini hatırlatır.

Bu açıdan bakıldığında, inziva “caiz midir?” sorusunun cevabı, niyette gizlidir:

Eğer nefsi terbiye içinse evet, ama toplumu terk etmek niyetindeyse hayır.

[color=]7. Erkek ve Kadın Perspektiflerinin Kesiştiği An

Bir gece, dağların sessizliğinde Yusuf ve Elif dervişin etrafında oturuyordu.

Yusuf, aklındaki soruyu sordu:

“Hocam, ben buraya çözüm bulmaya geldim ama sessizlikte çözüm yok.”

Elif ekledi:

“Ben buraya hissetmeye geldim ama sessizlikte insanlar uzaklaşıyor.”

Derviş başını kaldırdı:

“İkiniz de aynı noktadasınız. İnziva, çözüm de değildir, duygu da. İnziva, insanın kendini duymasıdır.”

O an Yusuf’un planlı zihniyle Elif’in sezgisel kalbi aynı anda sustu.

Ve belki de ilk kez gerçek bir sessizlik başladı.

[color=]8. Modern Zamanların İnzivası

Bugün şehirlerde yaşayan bizler için inziva, artık dağa çıkmak değil.

Bir ekranı kapatmak, bir gün telefonu açmamak bile modern bir inzivadır.

Psikolog Susan Cain’in (2012) araştırmasına göre, sessizlik ve yalnızlık dönemleri zihinsel yenilenmeyi artırır, duygusal dengeyi güçlendirir.

Bu nedenle, dini sınırları aşmadan yapılan kısa inzivalar hem psikolojik hem manevi bir ihtiyaçtır.

Ama şu soruyu sormak gerekir:

Toplumdan uzaklaşmadan, kendi iç sesimizi nasıl duyabiliriz?

[color=]9. Sonuç: Sessizliğin Hikmeti

Dağ köyündeki üç kişi, farklı yollardan aynı sonuca vardı.

Yusuf aklını, Elif kalbini, derviş ise sabrını inzivada buldu.

Bir sabah, köyden gelen ezan sesini birlikte dinlediler.

Derviş dedi ki:

> “İnziva, Allah’tan uzaklaşmak için değil, O’nu daha net duymak içindir.”

Forumda bu hikâyeyi okuyan herkes farklı düşündü:

Kimisi inzivayı ruhsal bir yenilenme olarak gördü, kimisi toplumsal kopuş olarak eleştirdi.

Ama herkesin aklında aynı soru kaldı:

Gerçek inziva nerede başlar — dağda mı, kalpte mi?

[color=]Kaynaklar:

- İbn Hişam, Sîre-i Nebî, Beyrut, 2006.

- Gazali, İhya-u Ulumiddin, Dâru’l-Fikr, 1993.

- Cain, S. (2012). Quiet: The Power of Introverts in a World That Can’t Stop Talking. Crown Publishing.

- Al-Ghazali Studies Journal (2018). “The Concept of Khalwa (Seclusion) in Sufism.”

- Şimşek, A. (2019). Tasavvuf Geleneğinde İnziva ve Halvet. İSAM Yayınları.