Sağlık-Sen’in ‘Sağlıkta Şiddet Raporu’nda temmuz ayında sıhhat çalışanlarına yönelik 30 şiddet olayının meydana geldiği, 60 sıhhat çalışanının mağdur olduğu açıklandı.
Sağlık-Sen tarafınca yapılan yazılı açıklamada, şiddetin en çok hasta ve hasta yakınları tarafınca gelmesinin de şiddete karşı toplumsal hassaslığın oluşturulmasının değerini gösterdiği açıklandı.
Şiddete karşı hassaslığı oluşturacak toplumsal seferberliğin başlatılmasının hemen gerektiği söz edilen açıklamada, şu tabirlere yer verildi:
“Temmuz ayında gerçekleştirilen şiddet olaylarına baktığımızda, 115 saldırganın niye olduğu 30 şiddet olayında 60 sıhhat çalışanının mağdur olduğunu görüyoruz. Çok üzgünüz ki, 1 hekim ömrünü kaybetti. Ay boyunca yaşanan 30 şiddet olayının 27sine hasta ve hasta yakınları yol açarken, 3üne ise kendini bilmez bireyler niçiniyet verdi. Bu sayılar, yaşanan olayların neredeyse yüzde 90ının hasta ve hasta yakınları tarafınca gerçekleştirildiğini göstermektedir.
Hasta ve hasta yakınlarının saldırgan tavrı hem sıhhat hizmetini engellemekte tıpkı vakitte sıhhat sisteminin geleceğini tehlikeye sokmaktadır. Temmuz ayı boyunca şiddet olaylarının 27si hem kelamlı hem fiili, 3ü kelamlı olarak vuku buldu. Şiddet olaylarının 27si hastanelerde, 3ü ise alanda gerçekleşti. Ay boyunca yaşanan 30 şiddet olayında; 20 tabip, 14 güvenlik vazifelisi, 10 hemşire, 7 acil tıp teknisyeni, 1 ebe ve 8 öteki sıhhat çalışanı mağdur oldu. 1 tabip ise hayatını kaybetti.”
“GÖZALTINA ALINAN 19 KİŞİ HÜR BIRAKILDI”
Şiddet hadiselerine niçiniyet veren 115 saldırganın 81i hakkında rastgele bir süreç yapılmadığı kaydedilen açıklamada, “Gözaltına alınan 19 saldırgan özgür bırakıldı. 5 saldırgan hakkında soruşturma başlatılırken, 9 saldırgan ise tutuklandı. Tabip Ekrem Karakaya’nın vefatına niçiniyet veren saldırgan ise intihar etti. Her ne kadar sıhhatte şiddet, Mayısta çıkan yasa ile katalog cürümler ortasına girmiş olsa da isimli mercilerin verdiği kararlar, yasanın faal bir biçimde uygulanmadığını göstermektedir” denildi.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI ADALETİ TOPLUMSAL MEDYADA ARIYOR
Sağlık-Sen Genel Lideri Semih Durmuş, rapora ait yaptığı açıklamada, şunları söylemiş oldu:
“Sağlıkta şiddetin katalog cürümler ortasına girmesini epey değerli bir adım olarak değerlendirmiştik. Maddeden daha sonra saldırganların artık elini kolunu sallayarak dışarıda gezemeyeceklerine olan inancımız büyük ölçüde artmıştı. Fakat yasanın çıktığı tarihten bugüne kadar olan süreçte isimli mercilerin aldığı kararlara baktığımızda, saldırganların özgür kaldığını görmekteyiz.
Bu durum sıhhat çalışanlarını hayal kırıklığına uğratmaktadır. Saldırganların hür kalmasına reaksiyon gösteren sıhhat çalışanları, maalesef adaleti toplumsal medyada arıyor. İsimli merciler, toplumsal medyada baskı oluştuktan daha sonra hür kalan saldırgan hakkında tutuklama sonucu çıkartıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil.
Yasanın daha faal bir biçimde uygulanması, bununla birlikte yargıçların, savcıların ve kolluk kuvvetlerinin gereken hassasiyeti göstermesi kuraldır. Şiddet yapanın yanına kar kalmamalı. Sağlık-Sen olarak, sıhhatte şiddet karşı bugüne kadar gösterdiğimiz çabayı, bundan daha sonra da göstermeye kararlıyız.” (DHA)
Sağlık-Sen tarafınca yapılan yazılı açıklamada, şiddetin en çok hasta ve hasta yakınları tarafınca gelmesinin de şiddete karşı toplumsal hassaslığın oluşturulmasının değerini gösterdiği açıklandı.
Şiddete karşı hassaslığı oluşturacak toplumsal seferberliğin başlatılmasının hemen gerektiği söz edilen açıklamada, şu tabirlere yer verildi:
“Temmuz ayında gerçekleştirilen şiddet olaylarına baktığımızda, 115 saldırganın niye olduğu 30 şiddet olayında 60 sıhhat çalışanının mağdur olduğunu görüyoruz. Çok üzgünüz ki, 1 hekim ömrünü kaybetti. Ay boyunca yaşanan 30 şiddet olayının 27sine hasta ve hasta yakınları yol açarken, 3üne ise kendini bilmez bireyler niçiniyet verdi. Bu sayılar, yaşanan olayların neredeyse yüzde 90ının hasta ve hasta yakınları tarafınca gerçekleştirildiğini göstermektedir.
Hasta ve hasta yakınlarının saldırgan tavrı hem sıhhat hizmetini engellemekte tıpkı vakitte sıhhat sisteminin geleceğini tehlikeye sokmaktadır. Temmuz ayı boyunca şiddet olaylarının 27si hem kelamlı hem fiili, 3ü kelamlı olarak vuku buldu. Şiddet olaylarının 27si hastanelerde, 3ü ise alanda gerçekleşti. Ay boyunca yaşanan 30 şiddet olayında; 20 tabip, 14 güvenlik vazifelisi, 10 hemşire, 7 acil tıp teknisyeni, 1 ebe ve 8 öteki sıhhat çalışanı mağdur oldu. 1 tabip ise hayatını kaybetti.”
“GÖZALTINA ALINAN 19 KİŞİ HÜR BIRAKILDI”
Şiddet hadiselerine niçiniyet veren 115 saldırganın 81i hakkında rastgele bir süreç yapılmadığı kaydedilen açıklamada, “Gözaltına alınan 19 saldırgan özgür bırakıldı. 5 saldırgan hakkında soruşturma başlatılırken, 9 saldırgan ise tutuklandı. Tabip Ekrem Karakaya’nın vefatına niçiniyet veren saldırgan ise intihar etti. Her ne kadar sıhhatte şiddet, Mayısta çıkan yasa ile katalog cürümler ortasına girmiş olsa da isimli mercilerin verdiği kararlar, yasanın faal bir biçimde uygulanmadığını göstermektedir” denildi.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI ADALETİ TOPLUMSAL MEDYADA ARIYOR
Sağlık-Sen Genel Lideri Semih Durmuş, rapora ait yaptığı açıklamada, şunları söylemiş oldu:
“Sağlıkta şiddetin katalog cürümler ortasına girmesini epey değerli bir adım olarak değerlendirmiştik. Maddeden daha sonra saldırganların artık elini kolunu sallayarak dışarıda gezemeyeceklerine olan inancımız büyük ölçüde artmıştı. Fakat yasanın çıktığı tarihten bugüne kadar olan süreçte isimli mercilerin aldığı kararlara baktığımızda, saldırganların özgür kaldığını görmekteyiz.
Bu durum sıhhat çalışanlarını hayal kırıklığına uğratmaktadır. Saldırganların hür kalmasına reaksiyon gösteren sıhhat çalışanları, maalesef adaleti toplumsal medyada arıyor. İsimli merciler, toplumsal medyada baskı oluştuktan daha sonra hür kalan saldırgan hakkında tutuklama sonucu çıkartıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil.
Yasanın daha faal bir biçimde uygulanması, bununla birlikte yargıçların, savcıların ve kolluk kuvvetlerinin gereken hassasiyeti göstermesi kuraldır. Şiddet yapanın yanına kar kalmamalı. Sağlık-Sen olarak, sıhhatte şiddet karşı bugüne kadar gösterdiğimiz çabayı, bundan daha sonra da göstermeye kararlıyız.” (DHA)