Trafo güç hesabı nasıl yapılır ?

cigdem

Global Mod
Global Mod
Trafo Güç Hesabı: Sadece Elektrik Değil, Toplumsal Gücün de Hesabı

Selam sevgili forumdaşlar,

Bugün biraz farklı bir pencereden bakmak istiyorum. Evet, başlıkta gördüğünüz gibi konu “trafo güç hesabı.” Ama gelin bu konuyu sadece mühendislik hesaplarıyla değil, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektifinden konuşalım. Çünkü bana göre, güç sadece watt ya da voltla ölçülmez; güç, insanların birbirine alan açabildiği, söz verebildiği ve farklılıklarıyla var olabildiği bir denklemdir.

Trafo gücü nasıl hesaplanır bilirsiniz:

P = √3 × U × I × cosφ

Ama ya bu formül, aslında toplumdaki güç dengelerini de anlatıyor olsaydı?

Gerilim “farklılık” olsaydı, akım “dayanışma”, güç faktörü “anlayış”…

O zaman toplumun da bir trafoya benzediğini fark ederdik. Farklı gerilimleri bir araya getirip, uyumlu bir güç üretmeye çalışan bir sistem.

Kadınların Empatiyle Yüksek Güç Faktörü

Bir trafoda güç faktörü düşükse, enerji boşa gider. Aynı şekilde, toplumda empati düşükse, insan potansiyeli boşa harcanır. Kadınların bu denklemdeki rolü, çoğu zaman bu kaybı dengelemek üzerine kuruludur.

Kadın mühendisler, teknikerler ya da akademisyenler — yani “enerji sektörünün sessiz kahramanları” — genelde soruya sadece “kaç kVA lazım” diye bakmaz. Onlar aynı zamanda “kim bundan etkilenecek, nasıl bir fayda yaratılacak, sürdürülebilir mi?” diye sorarlar. Çünkü onların bakış açısı sadece güç üretmek değil, adil güç paylaşımı yapmaktır.

Toplumda da böyle değil mi? Kadınlar, enerjinin duygusal yönünü taşır. Eşitlik mücadelesinde, “daha fazla voltaj” istemezler, “daha adil bir dağıtım” isterler.

Empati, onların güç faktörüdür; boşa giden enerjiyi yeniden topluma kazandırır.

Erkeklerin Analitik Gücü ve Çözüm Odaklı Yaklaşımı

Erkeklerse genellikle trafonun teknik tarafına odaklanır:

“Yük ne kadar? Gerilim düşümü var mı? Verimlilik ne durumda?”

Bu yaklaşımın da çok kıymetli bir yönü var — çünkü çözüm üretmeden enerji sürdürülebilir olmaz.

Bir forumdaşımın bir sözü hep aklımda kalmıştı:

“Biz bazen trafonun değerini, sadece yükün altında kaldığında anlıyoruz.”

Erkeklerin analitik bakışı da genelde buradan doğuyor; sistemi optimize etmek, kayıpları azaltmak, üretimi verimli hale getirmek.

Ama bazen, bu hesaplara duygusal değişkenleri eklemeyi unutuyoruz.

İşte o noktada, empatiyle çözüm birleşirse, toplumun “trafo verimi” artıyor.

Güç sadece aktarılmıyor, dönüştürülüyor.

Çeşitlilik: Farklı Gerilimleri Aynı Hat Üzerinde Taşımak

Bir trafoda yüksek gerilimi düşürürsünüz, alçak gerilimi yükseltirsiniz — amaç her zaman uyumdur.

Toplumda da çeşitlilik aynı şeyi yapar. Farklı inançlar, kimlikler, cinsiyetler, deneyimler… Hepsi kendi gerilim seviyesinde parlar. Ama doğru bağlantılar kurulmazsa sistem yanar.

Enerji dünyasında “dengesiz yük” ne kadar tehlikeliyse, toplumda da “dengesiz temsil” o kadar tehlikelidir.

Kadınların, LGBTİ+ bireylerin, engelli insanların ya da etnik azınlıkların sistemde yer bulamaması, enerjiyi sadece belirli yönlere akıtır. Bu da kısa devreye yol açar — hem elektrikte hem toplumda.

O yüzden çeşitlilik, bir sistemin sürdürülebilirliği için sadece etik değil, aynı zamanda teknik bir zorunluluktur.

Bir trafoya paralel bağlı farklı hatlar gibi, farklı seslerin bir arada var olması gerekir ki, sistem kararlı çalışsın.

Sosyal Adaletin Trafo Merkezi

Trafo merkezleri, enerjinin dağıtıldığı yerdir.

Ama toplumsal bağlamda düşünürsek, adaletin dağıtıldığı yerlerdir de.

Bir yerde güç birikirse, diğer yerler karanlıkta kalır.

Bugün dünyada da, ülkemizde de bu dengesizlikleri görüyoruz. Kadınların mühendislikteki temsil oranı %20’yi bile bulmazken, karar verici pozisyonlarda çok daha düşük.

Bu durum, trafoda bir sargının eksik çalışmasına benzer.

Enerji geçer, ama verim düşer.

Çözüm, sadece teknik değil, etik bir dengelemedir.

Kadınlara, farklı kimliklere, gençlere, yaşlılara, her kesime söz hakkı verilmedikçe; sistem, gerçek gücünü asla bulamaz.

Toplumsal Gücü Hesaplamak: Formül Basit, Uygulama Zor

Peki, toplumsal trafo gücü nasıl hesaplanır?

Belki şöyle bir formül yazabiliriz:

Toplumsal Güç = (Empati × Eşitlik × Bilgi) × Cesaret faktörü

Empati, farklılıkları anlamayı sağlar.

Eşitlik, sistemin denge noktasını korur.

Bilgi, sürdürülebilir güç sağlar.

Ve cesaret… Cesaret olmadan devre tamamlanmaz.

Bir kadın mühendis çıkıp “Ben de hesap yaparım” diyebildiğinde, bir genç “Benim fikrim de değerli” dediğinde, toplumun trafosu biraz daha ısınır ama aynı zamanda ışıldar.

Forumdaşlara Soru: Gücü Nasıl Dağıtıyoruz?

Sevgili dostlar,

Sizce bizim toplumumuzda güç adil dağıtılıyor mu?

Kadınların, erkeklerin, farklı kimliklerin sesi aynı gerilimde yankılanabiliyor mu?

Yoksa bazı hatlar hâlâ kısa devre tehdidi altında mı?

Bir trafoyu kurarken dikkat ederiz; aşırı yüklenme olmasın, dengesiz akım sistemin yanmasına yol açmasın.

Aynı özeni, birbirimize karşı gösteriyor muyuz?

Birbirimizin enerjisini yükseltiyor muyuz, yoksa tüketiyor muyuz?

Yorumlarınızı, gözlemlerinizi, hatta kendi “toplumsal trafo” deneyimlerinizi paylaşın isterim.

Belki de hep birlikte, bu forumda yeni bir devre çizebiliriz —

içinde hem matematik hem vicdan, hem teknik bilgi hem kalp olan bir sistem.

Çünkü bazen bir formül, sadece bir hesap değil…

Bir toplumun kalbinin attığı ritimdir.