Asırlar evvelden günümüze miras kalan ve bugün dünyada hala kabul goren “köken tıbbı” ve “köken psikoloji” kıymetli kadim bilgi birikimleridir. Bu birikimleri temel alan ve “fonksiyonel psikoterapi” ismini verdiğim bu epeyce özel psikoterapi yaklaşımı, yalnızca ‘beş beden’e (ruhsal vücut, zihinsel vücut, duygusal vücut, fizikî vücut ve astral beden) ilişkin rahatsızlıkların terapisiyle ilgilenmez, onların nasıl ve niye oluştuklarını belirler ve her danışan için rahatsızlıkların temel niçinlerini ele alarak beş vücudu ve bütünü güzelleştirerek sıhhate kavuşturur.
Psikoterapi nedir?
Bilinçli ve bilinçdışı çatışmalardan dolayı bozulan ruhsal ve bedensel dengeyi sağlamak, ruhsal eğitim vermek, fikir ve his alışverişi kurmak, danışanların kendi vücutlarını ve hislerini tanımalarını sağlamak, çatışmaları çözümlemek, bu çatışmalardan doğan telaş ve gerginlikleri azaltmak, bağlantıları düzgünleştirip olgunlaştırmak için kullanılan tüm teknik ve tekniklere “psikoterapi” diyebiliriz.
“Psikoterapinin amacı” rahatsızlığı sıradançe çözmek değildir ancak uygun bir psikoterapi sunulan rahatsızlığı hep irdeler. Psikoterapinin maksadı; danışanın kendi kendisine yardım etmesine yardımcı olmak için danışan ile işbirliği yapmaktır, durumu “beraber” anlamaktır, rahatsızlıkların kaynağını “beraber” bulmaktır, danışanı kendisi hakkında daha fazla şey bilmeye teşvik etmektir, danışanın tecrübelerini genişletmektir, danışanı manilere ya da ziyanlı aksiyonlara karşı durmaya ve daha dolu dolu yaşamaya teşvik etmektir, danışana yeni ve müspet düşünme, hissetme ve var olma yolları sunmaktır.
Fonksiyonel psikoterapiye niye ihtiyaç var?
Fonksiyonel psikoterapi, ispata dayalı, aktif, muteber, bütüncül, kollayıcı, önleyici ve danışana özeldir. Çağımızın gitgide artan gerilim ortamı, abartılı toplumsal medya kullanması, teknolojik kirlenme, hayat biçiminde faal ve doğal hayattan uzaklaşılması, çevresel toksik yükün her geçen gün artması, beslenme alışkanlıklarımızda doğallıktan uzaklaşılması, aile ve toplumsal yapının gitgide ferdileşmesi üzere niçinlerden dolayı beş vücuttaki kronik rahatsızlıklar bir salgın üzere artmaktadır. Bu salgın karşısında danışanların her geçen gün işlevsel psikoterapiye gereksinimi artmaktadır. İşlevsel psikoterapi, beş vücuttaki rahatsızlıkları saptamaya, saptanan rahatsızlıkları danışana has ve sistematik olarak düzeltmeye ve terapi etmeye yönelik bütüncül bir yaklaşımdır. Bu niçinle “sadece doktorlar tarafınca uygulanabilen” işlevsel psikoterapi, daha hayli fizikî vücuda odaklanan “fonksiyonel tıp” modelinin de temelidir, özüdür, ana yapısıdır, şayet olmazsa olmazıdır.
Fonksiyonel psikoterapi nasıl uygulanır?
Danışanları ve psikoterapistleri, rahatsızlıkların altında yatan kök niçinleri ele almaya, beş vücut sıhhatine ve güzelleşmeye kavuşturmak için birlikte çalışmaya teşvik eden işlevsel psikoterapi, kişiselleştirilmiş, danışan merkezli, psikobiyoloji, deneyim ve bilim temelli bir yaklaşımdır. İşlevsel psikoterapide danışana “rahatsızlık odaklı değil”, “beş vücut sistemi odaklı” olarak yaklaşılır, beş vücuttaki rahatsızlıkların terapilerinin yanında bu rahatsızlıkların temelindeki meselelerin güzelleştirilmesi de amaçlanır.
“Multidisipliner bir yaklaşımla” başta zihinsel, duygusal, ruhsal ve eterik sistemler olmak üzere, fizikî vücuttaki bağışıklık sistemi, bütünsel yapı ve kas-iskelet sistemi, güç (mitokondri) sistemi, deveran sistemi, biyotransformasyon ve detoksifikasyon sistemleri, hücresel bağlantı (endokrin) sistemi ve sindirim-boşaltım sistemlerine de odaklanılır. Beş vücuda yapılan yanlışsız ve bütüncül müdahalelerle kök niçinler ortadan kaldırılır ve beş vücudun kendi kendini iyileştirebilmesine yardımcı olunur.
Fonksiyonel psikoterapi ile ömür tarzı değişikliği…
Birfazlaca beş vücut rahatsızlığının değerli niçinlerinden biri bağırsak mikrobiyotası bozuklukları ve besin intoleranslarıdır. Bu niçinle “fonksiyonel tıp check-up paketi” ve “diyetisyen görüşmesi” işlevsel psikoterapi süreçlerinin bir kesimidir. Her danışanın genetik, aile mirası, çocukluk travmaları, gelişimsel travmaları, biyokimyasal yapısı, aile ve partner ilgileri, toplumsal münasebetleri, cinsel hayatı, etrafı, var oluş alanları, kendini gerçekleştirme potansiyelleri, beslenme ve ömür stili faktörlerinin detaylı bir biçimde anlaşılmasını gerektirir.
Fonksiyonel psikoterapi, elde ettiği bulguları danışana özel psikoterapiyi planlamak ve en uygun sonuçları almak için kullanır. İşlevsel psikoterapide temel olan danışanın bütünüdür ve psikoterapist topladığı ayrıntılı bilgilerle, genetik, çevresel, hayat stiline bağlı faktörlerin, danışanın beş vücut sıhhati üstündeki tesirlerini ve o danışan için kompleks ve kronik rahatsızlıkları nasıl tetikleyebildiğini kıymetlendirir. Bu tahlillerin sonunda danışan için uzun vadeli olarak beş vücut sıhhatinin korunabileceği “12 seanslık bir psikoterapi” planı, “beslenme ve hayat üslubu programı” oluşturulur.
Multidisipliner yaklaşımı temel alan işlevsel psikoterapi, besinler, besin takviyeleri ve beslenmeyle yakından ilgilenir ve bunları beş vücutla sağlıklı bir hayatın sürdürülmesinin merkezinde görür. Zira beslenme alışkanlıklarında yapılan yanlışlar, hayat uzunluğu süren bütün rahatsızlıkların temelinde yer alır. Danışan beş vücudunu, hayat formu ve beslenmesini değiştirerek istediği uygunluk halini yaşayabilir ya da hiç istemediği rahatsızlıklara davetiye çıkartabilir.
Fonksiyonel psikoterapi yaklaşımında, “alışkanlıklar, uyku nizamı, sıhhatsiz beslenme, eril güç olan animus ve dişil güç olan animayı beslememe, spor yapmama, tabiattan ve insani tabiattan uzaklaşma, gerilim yükü” üzere hayat hali ayrıntılı olarak ele alınan ve psikoterapinin bir modülü olan değerli bir alandır. Hayat halindeki olumlu değişikliklerin, çevresel toksik yükün ve gerilim idaresinin danışanların beş vücut sıhhatini sürdürmelerinde olumlu tesirleri olur.
Fonksiyonel psikoterapide danışanlardan alınan “öykü”, “fizik muayene” ve işlevsel tıp check-up paketindeki “laboratuar incelemeleri” kararında saptanan kök niçinlere bakılırsa evvela ömür usulünde olan yanlışlar düzeltilmeye başlanır, sağlıklı beslenme ve spor yapma tavsiye edilir. Rahatsızlıkları güzelleştirmeye yönelik diyet programları, gerilim idaresi, gereken vitamin, mineral, besin destekleri, bitkisel dayanaklar danışanın hayatına adapte edilir. Bu süreçte danışanın ahengini arttırmak için “sağlıklı ve keyifli hayat rehberliği” de yapılıp danışanların iyileşmelerinde desteklendiklerini ve yalnız olmadıklarını hissetmeleri sağlanır.
WebInstagramFacebookTwitterYouTube
Psikoterapi nedir?
Bilinçli ve bilinçdışı çatışmalardan dolayı bozulan ruhsal ve bedensel dengeyi sağlamak, ruhsal eğitim vermek, fikir ve his alışverişi kurmak, danışanların kendi vücutlarını ve hislerini tanımalarını sağlamak, çatışmaları çözümlemek, bu çatışmalardan doğan telaş ve gerginlikleri azaltmak, bağlantıları düzgünleştirip olgunlaştırmak için kullanılan tüm teknik ve tekniklere “psikoterapi” diyebiliriz.
“Psikoterapinin amacı” rahatsızlığı sıradançe çözmek değildir ancak uygun bir psikoterapi sunulan rahatsızlığı hep irdeler. Psikoterapinin maksadı; danışanın kendi kendisine yardım etmesine yardımcı olmak için danışan ile işbirliği yapmaktır, durumu “beraber” anlamaktır, rahatsızlıkların kaynağını “beraber” bulmaktır, danışanı kendisi hakkında daha fazla şey bilmeye teşvik etmektir, danışanın tecrübelerini genişletmektir, danışanı manilere ya da ziyanlı aksiyonlara karşı durmaya ve daha dolu dolu yaşamaya teşvik etmektir, danışana yeni ve müspet düşünme, hissetme ve var olma yolları sunmaktır.
Fonksiyonel psikoterapiye niye ihtiyaç var?
Fonksiyonel psikoterapi, ispata dayalı, aktif, muteber, bütüncül, kollayıcı, önleyici ve danışana özeldir. Çağımızın gitgide artan gerilim ortamı, abartılı toplumsal medya kullanması, teknolojik kirlenme, hayat biçiminde faal ve doğal hayattan uzaklaşılması, çevresel toksik yükün her geçen gün artması, beslenme alışkanlıklarımızda doğallıktan uzaklaşılması, aile ve toplumsal yapının gitgide ferdileşmesi üzere niçinlerden dolayı beş vücuttaki kronik rahatsızlıklar bir salgın üzere artmaktadır. Bu salgın karşısında danışanların her geçen gün işlevsel psikoterapiye gereksinimi artmaktadır. İşlevsel psikoterapi, beş vücuttaki rahatsızlıkları saptamaya, saptanan rahatsızlıkları danışana has ve sistematik olarak düzeltmeye ve terapi etmeye yönelik bütüncül bir yaklaşımdır. Bu niçinle “sadece doktorlar tarafınca uygulanabilen” işlevsel psikoterapi, daha hayli fizikî vücuda odaklanan “fonksiyonel tıp” modelinin de temelidir, özüdür, ana yapısıdır, şayet olmazsa olmazıdır.
Fonksiyonel psikoterapi nasıl uygulanır?
Danışanları ve psikoterapistleri, rahatsızlıkların altında yatan kök niçinleri ele almaya, beş vücut sıhhatine ve güzelleşmeye kavuşturmak için birlikte çalışmaya teşvik eden işlevsel psikoterapi, kişiselleştirilmiş, danışan merkezli, psikobiyoloji, deneyim ve bilim temelli bir yaklaşımdır. İşlevsel psikoterapide danışana “rahatsızlık odaklı değil”, “beş vücut sistemi odaklı” olarak yaklaşılır, beş vücuttaki rahatsızlıkların terapilerinin yanında bu rahatsızlıkların temelindeki meselelerin güzelleştirilmesi de amaçlanır.
“Multidisipliner bir yaklaşımla” başta zihinsel, duygusal, ruhsal ve eterik sistemler olmak üzere, fizikî vücuttaki bağışıklık sistemi, bütünsel yapı ve kas-iskelet sistemi, güç (mitokondri) sistemi, deveran sistemi, biyotransformasyon ve detoksifikasyon sistemleri, hücresel bağlantı (endokrin) sistemi ve sindirim-boşaltım sistemlerine de odaklanılır. Beş vücuda yapılan yanlışsız ve bütüncül müdahalelerle kök niçinler ortadan kaldırılır ve beş vücudun kendi kendini iyileştirebilmesine yardımcı olunur.
Fonksiyonel psikoterapi ile ömür tarzı değişikliği…
Birfazlaca beş vücut rahatsızlığının değerli niçinlerinden biri bağırsak mikrobiyotası bozuklukları ve besin intoleranslarıdır. Bu niçinle “fonksiyonel tıp check-up paketi” ve “diyetisyen görüşmesi” işlevsel psikoterapi süreçlerinin bir kesimidir. Her danışanın genetik, aile mirası, çocukluk travmaları, gelişimsel travmaları, biyokimyasal yapısı, aile ve partner ilgileri, toplumsal münasebetleri, cinsel hayatı, etrafı, var oluş alanları, kendini gerçekleştirme potansiyelleri, beslenme ve ömür stili faktörlerinin detaylı bir biçimde anlaşılmasını gerektirir.
Fonksiyonel psikoterapi, elde ettiği bulguları danışana özel psikoterapiyi planlamak ve en uygun sonuçları almak için kullanır. İşlevsel psikoterapide temel olan danışanın bütünüdür ve psikoterapist topladığı ayrıntılı bilgilerle, genetik, çevresel, hayat stiline bağlı faktörlerin, danışanın beş vücut sıhhati üstündeki tesirlerini ve o danışan için kompleks ve kronik rahatsızlıkları nasıl tetikleyebildiğini kıymetlendirir. Bu tahlillerin sonunda danışan için uzun vadeli olarak beş vücut sıhhatinin korunabileceği “12 seanslık bir psikoterapi” planı, “beslenme ve hayat üslubu programı” oluşturulur.
Multidisipliner yaklaşımı temel alan işlevsel psikoterapi, besinler, besin takviyeleri ve beslenmeyle yakından ilgilenir ve bunları beş vücutla sağlıklı bir hayatın sürdürülmesinin merkezinde görür. Zira beslenme alışkanlıklarında yapılan yanlışlar, hayat uzunluğu süren bütün rahatsızlıkların temelinde yer alır. Danışan beş vücudunu, hayat formu ve beslenmesini değiştirerek istediği uygunluk halini yaşayabilir ya da hiç istemediği rahatsızlıklara davetiye çıkartabilir.
Fonksiyonel psikoterapi yaklaşımında, “alışkanlıklar, uyku nizamı, sıhhatsiz beslenme, eril güç olan animus ve dişil güç olan animayı beslememe, spor yapmama, tabiattan ve insani tabiattan uzaklaşma, gerilim yükü” üzere hayat hali ayrıntılı olarak ele alınan ve psikoterapinin bir modülü olan değerli bir alandır. Hayat halindeki olumlu değişikliklerin, çevresel toksik yükün ve gerilim idaresinin danışanların beş vücut sıhhatini sürdürmelerinde olumlu tesirleri olur.
Fonksiyonel psikoterapide danışanlardan alınan “öykü”, “fizik muayene” ve işlevsel tıp check-up paketindeki “laboratuar incelemeleri” kararında saptanan kök niçinlere bakılırsa evvela ömür usulünde olan yanlışlar düzeltilmeye başlanır, sağlıklı beslenme ve spor yapma tavsiye edilir. Rahatsızlıkları güzelleştirmeye yönelik diyet programları, gerilim idaresi, gereken vitamin, mineral, besin destekleri, bitkisel dayanaklar danışanın hayatına adapte edilir. Bu süreçte danışanın ahengini arttırmak için “sağlıklı ve keyifli hayat rehberliği” de yapılıp danışanların iyileşmelerinde desteklendiklerini ve yalnız olmadıklarını hissetmeleri sağlanır.
WebInstagramFacebookTwitterYouTube