ERKENDEN YOL ALALIM

Seksenler

Yeni Üye
Erkenden yol alalım. Ne yolu, hangi yol? Ben de bilmiyorum. 3 gündür sabahın köründe kalkıyorum. Burada beni sessizlik değil martıların ve araçların gürültüsü uyandırıyor. O kocaman martılardan biri bir gün camdan içeri girecek diye ödüm kopuyor.

Blogumda bir şeyler değiştirmeyi planlıyorum. Aslında değişiklik değil, ilk amacıma geri dönmek biraz benimkisi. Dönüp dolaşıp aynı yere gelmiyor muyuz? Geliyoruz gerçekten de! Kafamı dağıtmak için açtığım blogdan kazanç elde etmek istemiş, kimsenin okumadığı kitap ve film incelemeleriyle doldurmuştum burayı. Görüyorum ki kimse benim okuduğum kitapları ya da izlediğim filmlere dair yorumları merak etmiyor. (Evet, çok küstüm hepinize.)



TERZİ KENDİ SÖKÜĞÜNÜ DİKEMEZMİŞ, HAKLILAR
Onlarca müşteriye yüzlerce yazı hazırladım, sitelerini Google amcada en tepelere taşıdım. Ama iş kendi çöplüğüme gelince yapamıyorum, beceremiyorum bu işi. Kendi dünyamda bir şeyleri ciddiye alınca fazlasıyla geriliyorum, kendim olmaktan çıkıyorum galiba. Bir başkası olunca da hiçbir şey istediğim gibi gitmiyor haliyle.

Bir dönem yemek tariflerim vardı, herkesin yaptığı, herkesin bildiği şeyler. Kadınlar gelip gelip “güne mi geldik ayol” temalı mesajlar atıp duruyordu. (Teknik bir sorun nedeniyle hepsi silindi.) Okuduğum kitapları da herkes okumuş, izlediğim filmleri de herkes izlemiş. Yeni bir şeyler lazım bana. Şu an bunun ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Tek düşündüğüm, artık burayı incelemelerle doldurmak yerine günlük gibi kullanmak istediğim. Zaten zamanım da yok başka bir şey yapmaya. Takip ettiğim onlarca yabancı kültür sanat bloğu her gün yeni haberler eklemeye devam etsin, ben buraları biraz daha salaş bırakayım. Hem başa da dönmüş olurum, amacım kafa dağıtmaktı, yine kafamı dağıtıyorum.

Haydi selametle…