Fono Yayınları İngilizce Hikayeler

Seksenler

Yeni Üye
Fono Yayınları’nın çıkardığı İngilizce hikayeler serisi her biri 3 bölümden oluşan 4 seviyeden ibaret. Fono Yayınları İngilizce hikayeler; The Letter, The Old Man’s Shop, The Poor Fisherman, Mystery of the Island, Adventure on the River, Seven Plays, Arabian Nights, The Prince and His Friend, The Lost Diamond, Guliver’s Travels, Emil and the Dedectives ve Tales of Oscar Wilde kitaplarından oluşmaktadır.

FONO YAYINLARI İNGİLİZCE HİKAYELER
Fono Yayınları İngilizce hikayeler

THE LETTER / MEKTUP (DERECE 1 / KİTAP 1)
Fono Yayınları’nın çıkardığı bu seri gerçekten harika. İlk kitabımız “The Letter/Mektup” ile başlıyor seri. Dili öğrenmeye yeni başlayanlar ya da bildiklerini tazelemek için okuma yapanlar, ilk kitabı okuduktan sonra diğerlerini çok rahat okuyabilirler. Yıllardır tasarım siteleri dışında İngilizce sitelere bakma ihtiyacı duymayan benim gibilerin alışma süreci de bir kitap okuması kadar olacaktır. Bilgilerim fazlasıyla küllenmişti, bu yüzden bu seri ilaç gibi geldi bana. Kitaptaki kısa hikayeler sıkılmadan okunabilir. Yan sayfada yazan Türkçe çeviriye bir süre sonra bakma ihtiyacı bile duymuyorsunuz.

FONO YAYINLARI İNGİLİZCE HİKAYELER DERECE 1, KİTAP 1‘DEKİ HİKAYELER;
The Letter
He Laughs Longest Who Laughs Last
Lost – A Coat
The Same Law For Rich And Poor
The Table With The Glass Top
The Dreamer
Her sayfanın yanında Türkçe çevirinin yazması oldukça pratik bir okuma sağlıyor, ayrıca her hikayenin sonunda o hikaye ile ilgili sorular yer alıyor. Konunun anlaşılıp anlaşılmadığının kontrolü için oldukça sağlıklı bir yöntem. Bu soruların cevapları ise kitabın en sonunda ayrı bir bölümde açıklanmış.

THE OLD MAN’S SHOP / İHTİYAR ADAMIN DÜKKANI (DERECE 1 / KİTAP 2)
Birinci kitap bittikten sonra diğer hikayelerin nereye varabileceği az çok kestirilebiliyor. Yine de okunanı anlayabilmek adına oldukça faydalı bir seri. Basitten zora giden hikayeler, bir bir bitiyor. Kitaptaki en uzun hikaye For Love or Money isimli olan. Diğerlerine göre öylesine uzun ki, bir yerden sonra artık ne zaman bitecek diye düşünmeye başlıyorsunuz. Ölmeyi isteyen bir adam var hikayede. Biz alışmışız dramlara, bu yüzden hikayenin sonunun çok daha acıklı olmasını bekliyorum ama umduğumu bulamıyorum ne yazık ki. Başlık ile uyuşmayan bir içerik var sanki.

Çok konuşan adam ise bilindik sonlardan biri ile bitiyor. Ders verir nitelikte ama yanlış yeri mi işaret ediyor acaba? Çok konuşmak mı hata yapmaya iten, yoksa konuşurken dikkatsiz olmak mı, yoksa konuşmakla övünmek mi?

FONO YAYINLARI İNGİLİZCE HİKAYELER DERECE 1, KİTAP 2‘DEKİ HİKAYELER;
The Old Man’s Shop
Richard The Writer
The Man Who Talked Too Much
The House With No Rooms
The Man Who Wanted To Die
For Love Or Money
The Blue Bird
Not To Hong Kong
THE POOR FİSHERMAN / FAKİR BALIKÇI (DERECE 1 / KİTAP 3)
Altı hikayeden oluşan üçüncü kitap, okudukça tanıdık gelmeye başlayan hikayelerden oluşuyor. Altın Balık diye bir çocuk hikayesi vardır bizde, yanılmıyorsam Fakir Balıkçı o hikayenin aynısı. Balıkçının karısının bitmeyen istekleri ve kocasına davranışları biraz daha farklıydı sanki onda. Çocuklara açgözlülüğün sonuçlarını öğretmek adına iyi bir hikaye seçimi bence.

İkinci hikaye Land of Monkeys, fazlasıyla vasat ve sıkıcı geldi bana. Üçüncü hikaye Olli and the Bear’da bir insan ve bir ayının dostluk hikayesi anlatılıyor. Sonra gelen Dick and His Cat ise ikinci hikaye ile aynı vasatlıkta.

Beşinci hikaye olan The Magic Hand isimli hikayede dokunduğu her şeyi altına çeviren Kral Midas’ın öyküsü anlatılıyor. Kitabın en iyi hikayesi diyebilirim bunun için. Zira sıkça duyduğum ve bildiğim bir öyküyü İngilizce olarak okumak ayrı bir tat verdi bana.

Son öykü The Magic Island ile ilginç şeyler öğrendim diyebilirim. Çok tanıdık gelmesi sebebiyle ana karakter Prospero’yu biraz araştırdım ve hikayenin Sheaskespeare’nin Fırtına isimli oyunu olduğunu öğrendim. 1611 yılında yazıldığı söylenen oyunun, kimileri Shekeaspeare’e ait olmadığını kimileri ise yazarın son oyunu olduğunu iddia ediyor. Oyunun bir veda niteliği taşıdığını söyleyen görüş ağır basıyor. Ayrıca bu öykü ile bir dergiyi de keşfetmiş oldum: Mimesis Dergisi. Tiyatro, sinema, edebiyat.. Sanata dair birçok güncel yazılar ve söyleşiler mevcut.

FONO YAYINLARI İNGİLİZCE HİKAYELER DERECE 1, KİTAP 3‘TEKİ HİKAYELER;
The Poor Fisherman
Land of Monkeys
Olli and the Bear
Dick and His Cat
The Magic Hand
The Magic Island
MYSTERY OF THE ISLAND / ADANIN ESRARI (DERECE 2 / KİTAP 1)
Mystery of the Island, felaket sıkıcı bir kitaptı. İşin kötüsü çok da uzun, bir türlü bitmiyor. 76 sayfa boyunca işkence çekiyorsunuz adeta. Fono Yayınları İngilizce hikayeler arasında en saçma ve en sinir bozucu olanı diyebilirim. Kitap 4 hikayeden oluşuyor. The Mystery of the Island’dan sonra gelen Ali Baba ve Kırk Haramiler ile Pasteur ile ilgili olan öykü, geçirdiğiniz bunalımı biraz olsun yatıştırıyor. Vali Baba ise ilkini aratmayacak sıkıcılıkta ve fazlasıyla vasat bir hikaye.

FONO YAYINLARI İNGİLİZCE HİKAYELER DERECE 2, KİTAP 1‘DEKİ HİKAYELER;
The Mystery of the Island
Ali Baba and the Forty Thieves
The Man Who Saved Millions of Lives
Vali Dad
ADVENTURE ON THE RİVER / NEHİRDE MACERA (DERECE 2 / KİTAP 2)
Adventure on the River, diğer kitaplar gibi kısa hikayelerden oluşmuyor. İçinde tek bir hikaye var, o da kitaba ismini veren, Nehirde Macera. Arka kısımdaki cevapları saymazsam çevirisiyle beraber 143 sayfadan oluşuyor. Bir grup çocuğun sandalla çıktıkları gezide başlarına gelen maceralar anlatılıyor. Sıkmasa da keyif verdiği pek söylenemez.

“İnsan bu yaşta daha şaşırtıcı şeyler bekliyor. Amaç öğrenmek ve anlamaksa ve bunun yolu da bu tür çocuk hikayeleri okumaktan geçiyorsa, yoldaki tüm caydırıcı hisleri ve düşünceleri bir kenara bırakıp yolun hakkını vermeli, değil mi?” diyerek devam ediyorum diğer kitaplara..

SEVEN PLAYS / YEDİ OYUN (DERECE 2 / KİTAP 3)
Yedi Oyun isimli kitap, serinin 2. dereceden 3. kitabı. İsmi gibi yedi adet hikayeden oluşan kitabın ilk hikayesi Let The Boy Speak, oldukça kısa. Ufak bir sohbet ve tartışma ile konu noktalanıyor. İkinci hikaye The Right Person’da evlerinin bir odasını kiraya vermek isteyen fakat yeni kiracıları için tereddütte kalan bir çiftin, iki kiracı adayı ile görüşmelerini anlatıyor. Üçüncü hikaye olan Kumsalda Bir Öğle Sonrası’nda, büyük annelerini sahilde bırakıp çevredeki mağarayı keşfe giden bir ailenin öyküsü anlatılıyor. Dördüncü hikaye Fred’in Eski Otomobil’inde, Fred’in aldığı yeni fakat bir o kadar eski olan arabasının, ailesi tarafından beğenilmeyişi ve sonrasında şaşırtıcı bir tesadüfle birden kıymete binmesi anlatılıyor. The New Assistant isimli beşinci hikayede, bir mağazada işe başlayan tezgahtarın satış anıları anlatılmış. Yaptığı karlı satışlardan sonra aslında beş para etmeyen bir vazo için oldukça yüksek bir fiyat teklif eden zengin kadına ısrarla indirim yapmayan tezgahtara, esnek olmayışı yeni işini kaybettirmiştir. A Bad Dream isimli altıncı hikayede empati kurmayı bir rüya aracılığı ile öğreten hayatın, minik sürprizleri anlatılıyor. Ve son hikaye The Professor’de, yaşlı, unutkan, dalgın fakat bir o kadar da uyanık ve zeki bir profesörün, icadını fırsatçılara kaptırmayışı işlenmiş.

Birbirinden şeker ve heyecanlı yedi hikaye. Mutlaka okunmalı bu seriler..

FONO YAYINLARI İNGİLİZCE HİKAYELER DERECE 2, KİTAP 3‘TEKİ HİKAYELER;
Let the Boy Speak
The Right Person
An Afternoon on the Beach
Fred’s Old Car
The New Assistant
A Bad Dream
The Professor
ARABİAN NİGHTS / ARABİSTAN GECELERİ (DERECE 3 / KİTAP 1)
Serinin 3. dereceden 1. kitabı olan Arabistan Geceleri, birbirine bağlı on hikayeden oluşuyor. Her hikaye başlangıcında acaba Şehrazat yaşayacak mı heyecanı ile kendini okutturan, birbirinden ilginç, akıcı hikayelerle dolu. Büyü dolu, düş dolu hikayeler.. Konuşan kuşlar, şarkı söyleyen ağaçlar, geyiğe dönüşen kadınlar, köpeğe dönüşen erkekler, açgözlülüğü uğruna hayatı kararan kör dilenciler, uçan halılar, sihirli dürbünler, cüceler, cadılar, kadılar… Ve Alaattin’in Sihirli Lambası.. Zevkle okudum.