Damar sıhhatimizin genel sıhhatimiz için kıymetli bir gösterge olduğuna dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çiğdem Koca; ‘Eğer damar sıhhatiniz düzgün ise bu takvim yaşınızdan daha genç; berbat ise daha yaşlı olduğunuz manasına gelir ’’ dedi…
Damarlarımızın iç yüzeyi ‘endotel’ olarak isimlendirilen zarla kaplıdır. Endotelin, kanın akışkanlığından, pıhtılaşmanın engellenmesine kadar biroldukça kıymetli bakılırsavi vardır. Yüksek kolesterol, diyabet ve sigara kullanması üzere kimi etkenler endotel fonksiyonunun bozulmasına ve damar yaşlanması niye olur. “ötürüsıyla damarlarınız yıpranmış ya da tıkanmış ise takvim yaşınızdan fazlaca daha yaşlı olabilirsiniz” diyen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çiğdem Koca, damar yaşlanmasının niçinlerini ve damar sıhhatini müdafaa yollarını şu biçimde anlattı…
Dr. Çiğdem Koca
Damar yaşı nedir?
Bir kişinin yaşını değerlendirirken göz önüne aldığımız farklı kıstaslar mevcuttur. Kronolojik olarak belirlenen takvim yaşı ile kişinin damar yaşı her vakit birebir olmayabilir. Bedenin yaşlanması her vakit takvim yaşı ile ilgili değildir. Bu durum kişinin “damar yaşı” ile de bağlıdır. “Kişi damarlarının yaşı kadar yaşlıdır” önermesinden hareketle geliştirilen ‘’damar yaşı” kavramı, sıhhat durumumuzu belirlemede takvim yaşımızdan daha yeterli bir yol göstericidir.
Damar yaşlanması sıhhatimizi nasıl tesirler?
Damar yaşlanması bizim kalp-damar sistemi hastalıkları açısından riskimizi artırır. Kalp krizi, ani kalp kaynaklı vefat, koroner anjina (damar tıkanıklığına bağlı göğüs ağrısı), felç, beyin kanaması, bacak damarlarında tıkanıklıklar ve kalp yetmezliği üzere farklı bir fazlaca klinik tablo bahsedilen bu “kalp-damar hastalıkları” şemsiyesi altında kıymetlendirilir. Damar yaşımızın ilerlemesi bu hastalıkları yaşama ihtimalimizi artırır.
Damarlarımız niye yaşlanır?
Damar yaşlanması aslında çocukluk çağlarından itibaren başlar. vakit içinde bu yaşlanma sürecini hızlandırarak damar yaşına olumsuz tesir eden birtakım faktörler vardır. Bunlar diyabet, tütün ve tütün eserleri kullanması, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol ve obezitedir. Bir örnekle açıklamak gerekirse, 40 yaşında hipertansiyon ve yüksek kolesterolü olan, sigara kullanan bir erkeğin 10 yıllık kalp damar hastalığı riski yüzde 5 civarında olup, bu 63 yaşındaki bir erkek ile eşittir. Yani takvim yaşı 40 olan bu kişinin damar yaşı 63’tür. Kronolojik yaşı 60 olup, tansiyonu, şeker hastalığı, kolesterolü olmayan, sigara içmeyen ve nizamlı spor yapan bir kişinin damar yaşı ise 40’tır.
Damar yaşımızı nasıl genç tutabiliriz?
hemen çabucak takvim yaşımızın ilerlemesini durduramıyor olsak da, damarlarımızın yaşlanmasını geciktirmek için tedbir alabiliriz. Fazla kilolu ya da obez bireylerde düşük kalorili diyetler ve antrenman aracılığıyla kilo denetimi sağlanması damar yaşını olumlu tesirler. Kilo denetimimiz ile ilgili sorun olmasa dahi beslenmemizle ilgili birtakım tedbirler alabiliriz. Diyetteki sodyum ölçüsünü kısıtlamak hem hipertansiyon varlığında birebir vakitte tüm sağlıklı bireylerde damar yaşını olumlu tesirler. Diyetimizde azaltmak şu biçimde dursun, artırmamız gereken öğeler de vardır. Meyve ve sebzelerde, tohumlarda, çayda bol bol bulunan flavionidlerin tüketilmesi; hem kalp-damar birebir vakitte kanser riskimizi azaltıcı tesir yapacaktır. Özetle yanlışsız beslenme alışkanlıkları edinerek, sigaradan kaçınarak, idman yaparak, ruh sıhhatimize dikkat ederek, kan şekerimizi, kolesterol seviyemizi ve kan basıncımızı denetim altına tutarak sağlıklı bir hayat sürebilirsek, daha genç damarlara sahip olabiliriz.
Damarlarımızın iç yüzeyi ‘endotel’ olarak isimlendirilen zarla kaplıdır. Endotelin, kanın akışkanlığından, pıhtılaşmanın engellenmesine kadar biroldukça kıymetli bakılırsavi vardır. Yüksek kolesterol, diyabet ve sigara kullanması üzere kimi etkenler endotel fonksiyonunun bozulmasına ve damar yaşlanması niye olur. “ötürüsıyla damarlarınız yıpranmış ya da tıkanmış ise takvim yaşınızdan fazlaca daha yaşlı olabilirsiniz” diyen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çiğdem Koca, damar yaşlanmasının niçinlerini ve damar sıhhatini müdafaa yollarını şu biçimde anlattı…
Dr. Çiğdem Koca
Damar yaşı nedir?
Bir kişinin yaşını değerlendirirken göz önüne aldığımız farklı kıstaslar mevcuttur. Kronolojik olarak belirlenen takvim yaşı ile kişinin damar yaşı her vakit birebir olmayabilir. Bedenin yaşlanması her vakit takvim yaşı ile ilgili değildir. Bu durum kişinin “damar yaşı” ile de bağlıdır. “Kişi damarlarının yaşı kadar yaşlıdır” önermesinden hareketle geliştirilen ‘’damar yaşı” kavramı, sıhhat durumumuzu belirlemede takvim yaşımızdan daha yeterli bir yol göstericidir.
Damar yaşlanması sıhhatimizi nasıl tesirler?
Damar yaşlanması bizim kalp-damar sistemi hastalıkları açısından riskimizi artırır. Kalp krizi, ani kalp kaynaklı vefat, koroner anjina (damar tıkanıklığına bağlı göğüs ağrısı), felç, beyin kanaması, bacak damarlarında tıkanıklıklar ve kalp yetmezliği üzere farklı bir fazlaca klinik tablo bahsedilen bu “kalp-damar hastalıkları” şemsiyesi altında kıymetlendirilir. Damar yaşımızın ilerlemesi bu hastalıkları yaşama ihtimalimizi artırır.
Damarlarımız niye yaşlanır?
Damar yaşlanması aslında çocukluk çağlarından itibaren başlar. vakit içinde bu yaşlanma sürecini hızlandırarak damar yaşına olumsuz tesir eden birtakım faktörler vardır. Bunlar diyabet, tütün ve tütün eserleri kullanması, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol ve obezitedir. Bir örnekle açıklamak gerekirse, 40 yaşında hipertansiyon ve yüksek kolesterolü olan, sigara kullanan bir erkeğin 10 yıllık kalp damar hastalığı riski yüzde 5 civarında olup, bu 63 yaşındaki bir erkek ile eşittir. Yani takvim yaşı 40 olan bu kişinin damar yaşı 63’tür. Kronolojik yaşı 60 olup, tansiyonu, şeker hastalığı, kolesterolü olmayan, sigara içmeyen ve nizamlı spor yapan bir kişinin damar yaşı ise 40’tır.
Damar yaşımızı nasıl genç tutabiliriz?
hemen çabucak takvim yaşımızın ilerlemesini durduramıyor olsak da, damarlarımızın yaşlanmasını geciktirmek için tedbir alabiliriz. Fazla kilolu ya da obez bireylerde düşük kalorili diyetler ve antrenman aracılığıyla kilo denetimi sağlanması damar yaşını olumlu tesirler. Kilo denetimimiz ile ilgili sorun olmasa dahi beslenmemizle ilgili birtakım tedbirler alabiliriz. Diyetteki sodyum ölçüsünü kısıtlamak hem hipertansiyon varlığında birebir vakitte tüm sağlıklı bireylerde damar yaşını olumlu tesirler. Diyetimizde azaltmak şu biçimde dursun, artırmamız gereken öğeler de vardır. Meyve ve sebzelerde, tohumlarda, çayda bol bol bulunan flavionidlerin tüketilmesi; hem kalp-damar birebir vakitte kanser riskimizi azaltıcı tesir yapacaktır. Özetle yanlışsız beslenme alışkanlıkları edinerek, sigaradan kaçınarak, idman yaparak, ruh sıhhatimize dikkat ederek, kan şekerimizi, kolesterol seviyemizi ve kan basıncımızı denetim altına tutarak sağlıklı bir hayat sürebilirsek, daha genç damarlara sahip olabiliriz.