Mesimek ne demek TDK ?

citlembik

Global Mod
Global Mod
Mesimek: Bir Kelimenin İzinde

Giriş: Bir Kelimeyi Aramak

Bir sabah, bir çay içmek için oturduğumda, aklıma bir kelime takıldı: "mesimek." Neredeyse herkesin bildiği ve kullandığı kelimelerin ardında genellikle bir hikâye, bir geçmiş yatar. Fakat bu kelime, benim için hep bir muamma olageldi. Ne zaman duysam, anlamını sormak içimde bir merak uyandırırdı ama hiç bir zaman sorgulamamıştım. O sabah, kendime bu kelimenin ne anlama geldiğini keşfetmeye karar verdim.

Bu yazıda, "mesimek" kelimesinin anlamını öğrenme çabamla paralel olarak, tarihsel ve toplumsal bir bakış açısıyla bu kelimenin etrafında gelişen bir hikâye oluşturacağım.

Bir Köy, Bir Kelime, Bir Hikâye

Yıl 1940, Anadolu’nun küçük bir köyü… Bu köyde, bir zamanlar herkesin dilinde bir kelime vardı: "mesimek." Köyde, yaşlılar ve gençler arasında bu kelime üzerine yapılan sohbetler, akşamları çayın demlenmesi gibi, köyün günlük yaşamının bir parçasıydı. Ancak, zamanla "mesimek" kelimesinin anlamı, nesilden nesile doğru kaybolmaya başladı. İşte bu kayboluş, bizim hikâyemizin başlangıcını oluşturuyor.

Başkarakterimiz, Selim, 20 yaşında, çokça sorgulayan bir delikanlıydı. Babası, köyün en iyi marangozu, annesi ise tüm köyde tanınan bir terziydi. Selim, köydeki her şeyin düzenli ve hesaplı olmasına alışmıştı; bu yüzden bazı kelimelerin anlamını tam olarak bilmemek ona garip geliyordu. “Mesimek” kelimesi de bunlardan biriydi.

Bir gün, köyün meydanında eski bir köy büyüğü olan Hüseyin amca ile karşılaştı. Hüseyin amca, herkesin saygı duyduğu, köyün tarihini bilen bir adamdı. Selim, ona yaklaşarak, “Hüseyin amca, mesimek ne demek? Neden hiç kimse bu kelimeyi tam olarak açıklayamıyor?” diye sordu.

Hüseyin Amca’nın Anlatısı

Hüseyin amca, Selim’e bakarak gülümsedi ve ardından yavaşça konuşmaya başladı:

"Mesimek, evlat, her şeyin bir dönüm noktasıdır. O, bir şeyin, bir işin başlaması değil, tamamlanması demektir. Bazen de, köydeki işlerin bitmesinden sonra yapılacak bir tür kutlama ya da hazırlık olarak görülür. Bir işin bittiğini, herkesin bir araya gelip birbirine yardımcı olduğu, bir nevi ‘tamamlandı’ dediği bir anlam taşır. Ama zamanla, 'mesimek' kelimesi de biraz silindi. Çünkü işler artık düzenli, hemen halledilen ve bittiği gibi unutulan işler haline geldi. İnsanlar bir araya gelip iş bitirme üzerine kurulu kutlamalar yapmayı unuttu. Ama köyde bir zamanlar bu kelime her işin sonuna kadar dayanmayı anlatıyordu."

Selim, Hüseyin amcanın söylediklerini düşünerek, "Yani mesimek, aslında bir işin bitirilmesinin sonrasındaki yardımlaşmayı, başkalarına destek olmayı anlatan bir şey?" diye sordu.

Hüseyin amca başını salladı: "Evet, evlat. Aynı zamanda bir tür dayanışma, topluluk ruhudur. İşte bu yüzden bu kelime, köydeki kadınlar için bir anlam taşırdı. Kadınlar, bu süreçte birbirlerine yardım eder, iş bitiminde bir araya gelirlerdi. Fakat erkekler, bu kelimeyi genellikle daha pragmatik bir bakış açısıyla kullanır, çözüm odaklı düşünürlerdi. Mesimek, kadınların yardımlaşma ve ilişkiler üzerinden kurdukları bağların simgesiyken, erkeklerin iş bitirme ve stratejik çözüm odaklı yaklaşımlarına da bir tür parantez açardı."

Kadınlar ve Erkekler Arasındaki Farklı Yaklaşımlar

Selim, Hüseyin amcayı dinlerken kadınların toplumsal rolleri hakkında da düşündü. Mesimek, sadece bir kelime değil, aynı zamanda toplumsal yapının bir yansımasıydı. Köydeki kadınlar, günlük işlerde birbirlerine destek olurlar ve adeta bir ağ gibi işlerdi. Ancak erkekler, genellikle işleri bitirmek, sonuç almak ve bir sonuca ulaşmak adına mesimek gibi bir kelimenin toplumdaki rolünü daha stratejik ve çözüm odaklı bir biçimde görmekteydi.

Selim, bu düşüncelerle, kelimenin köydeki anlamını daha iyi kavradı. Artık "mesimek" sadece bir kelime değil, toplumsal hayatın bir parçası, insanların bir araya gelerek birbirlerine yardım etmesinin ve tamamladıkları işin ardından duydukları tatminin sembolüydü.

Hikâyenin Sonu: Mesimek Bugün Ne Anlama Geliyor?

Selim, köye döndü ve artık “mesimek” kelimesinin köyde nasıl bir tarihsel geçmişi olduğunu biliyordu. Bugün, zamanla kaybolan bu kelime, köyde hatırlanması gereken bir değer haline gelmişti. Ne yazık ki, modern zamanların getirdiği hız ve teknoloji, bu tür toplumsal bağları zayıflatmıştı. Selim, o günden sonra, her işin sadece bitmesinin değil, bitirildikten sonra bir araya gelip bunu kutlamanın ve birbirine yardım etmenin önemini daha çok düşündü.

Sonunda, mesimek kelimesinin, geçmişten bugüne bir anlam kayması yaşadığı gerçeğiyle yüzleşti. Kadınların ve erkeklerin toplumsal işlere dair farklı bakış açıları, bu kelimenin zamanla nasıl evrildiğini de etkileyen bir faktördü. Ancak, Selim için mesimek artık bir kelimenin ötesindeydi; bir kültürün, bir toplumun hafızasıydı.

Bu hikâye, toplumsal cinsiyetin dildeki yansımalarını ve farklı yaklaşımları anlamak adına düşündürücü olabilir. Mesimek gibi eski bir kelimenin anlamı, sadece bir dönemi değil, o dönemdeki toplumsal yapıyı da anlatıyor. Peki, modern dünyada bu tür kelimelerin kaybolması, toplumsal ilişkilerde ne tür değişimlere yol açtı? Sizce, kaybolan bir kelime, bir toplumun değerlerinden ne kadar iz taşır?

Düşüncelerinizi paylaşın, belki de "mesimek" gibi eski kelimeler üzerinde yeniden düşünmenin tam zamanı!