babaadam
Aktif Üye
Yeni Zelanda’da aşı mecburiliği tersi protestocuları dağıtmak için ‘Macarena’ çalındı
BBC’nin haberine bakılırsa Yeni Zelandalı yetkililer, parlamento binası önünde kamp kuran göstericileri buradan uzaklaştırmak için ABD’li müzikçi Barry Manilow’un müziklerinin yanı sıra, dans eşliğinde yapılan ve 1990’lara damgasını vuran İspanyolca dans müziği ‘Macarena’yı çaldı.
Protestocular ise yetkililerin bu atılımına, dünyaca ünlü rock kümesi Twisted Sister’ın “We are not gonna take it” isimli müziğini çalarak karşılık verdi.
Bunun yanı sıra göstericilerin kamp kurduğu alanda çimleri sulayan fıskiyeler de açılarak kalabalığın dağıtılması amaçlandı.
10 Şubat prestijiyle 122 kişi gözaltına alındı.
Protestolar 8 Şubat’ta başladı
8 Şubat’ta ülkenin dört bir yanından geldiği belirtilen birçok maskesiz yaklaşık 1000 protestocu araçlarıyla başşehir sokaklarını saatlerce tıkamış ve akabinde parlamentonun önünde toplanmaya başlamıştı.
Parlamento etrafındaki sokakların ortasına park edilen araçlar sokakları trafiğe kapatmıştı. Bölgedeki birfazlaca iş yeri protestolar niçiniyle kapılarını kapatmıştı.
Protestoları, evvelkilerin tersine milletvekillerinin büyük ölçüde görmezden geldiği aktarılırken Başbakan Jacinda Ardern de protestocuları “azınlık” olarak nitelendirerek “Yeni Zelandalıların birçok birbirlerini inançta tutmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.” demişti.
Protestocuların şikayetleri içinde öğretmenler, hekimler, hemşireler, polis ve askeri işçi dahil çalışanların Kovid-19’a karşı aşılanması mecburiliği yer alıyor. Protestocular, mağaza ve sınıf üzere yerlerde maske zorunluluğuna da karşı çıkıyor.
Yeni Zelanda’da bugüne kadar yaklaşık 20 bin Kovid-19 olayı görülürken salgının başından bu yana 53 kişi virüs niçiniyle hayatını kaybetti.
“Our World in Data”nın bilgilerine bakılırsa, Yeni Zelandalıların yaklaşık yüzde 77’si aşılandı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
BBC’nin haberine bakılırsa Yeni Zelandalı yetkililer, parlamento binası önünde kamp kuran göstericileri buradan uzaklaştırmak için ABD’li müzikçi Barry Manilow’un müziklerinin yanı sıra, dans eşliğinde yapılan ve 1990’lara damgasını vuran İspanyolca dans müziği ‘Macarena’yı çaldı.
Protestocular ise yetkililerin bu atılımına, dünyaca ünlü rock kümesi Twisted Sister’ın “We are not gonna take it” isimli müziğini çalarak karşılık verdi.
Bunun yanı sıra göstericilerin kamp kurduğu alanda çimleri sulayan fıskiyeler de açılarak kalabalığın dağıtılması amaçlandı.
10 Şubat prestijiyle 122 kişi gözaltına alındı.
Protestolar 8 Şubat’ta başladı
8 Şubat’ta ülkenin dört bir yanından geldiği belirtilen birçok maskesiz yaklaşık 1000 protestocu araçlarıyla başşehir sokaklarını saatlerce tıkamış ve akabinde parlamentonun önünde toplanmaya başlamıştı.
Parlamento etrafındaki sokakların ortasına park edilen araçlar sokakları trafiğe kapatmıştı. Bölgedeki birfazlaca iş yeri protestolar niçiniyle kapılarını kapatmıştı.
Protestoları, evvelkilerin tersine milletvekillerinin büyük ölçüde görmezden geldiği aktarılırken Başbakan Jacinda Ardern de protestocuları “azınlık” olarak nitelendirerek “Yeni Zelandalıların birçok birbirlerini inançta tutmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.” demişti.
Protestocuların şikayetleri içinde öğretmenler, hekimler, hemşireler, polis ve askeri işçi dahil çalışanların Kovid-19’a karşı aşılanması mecburiliği yer alıyor. Protestocular, mağaza ve sınıf üzere yerlerde maske zorunluluğuna da karşı çıkıyor.
Yeni Zelanda’da bugüne kadar yaklaşık 20 bin Kovid-19 olayı görülürken salgının başından bu yana 53 kişi virüs niçiniyle hayatını kaybetti.
“Our World in Data”nın bilgilerine bakılırsa, Yeni Zelandalıların yaklaşık yüzde 77’si aşılandı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.