Rene Descartes düşünüyorum o halde varım hangi kitap ?

Simge

Yeni Üye
Descartes’ın “Düşünüyorum, Öyleyse Varım”ı Hangi Kitapta?

Herkes bir gün filozof olmamıştır, ama zaman zaman herkesin kafasında felsefi bir soru uyanabilir. Mesela, bir an aklınızdan “Ben kimim, neredeyim, bu bilgisayarın tuşlarına neden bu kadar hızlı basıyorum?” gibi sorular geçer. O an, her şeyin ne kadar karmaşık olduğunu fark edersiniz. Ama işte, Descartes tam da bu gibi durumları seviyor.

Evet, Fransız filozof René Descartes, zaman zaman bizim gibi günlük hayatının sıradanlıklarına boğulmuş bir insandı; fakat o, bir şeyleri sorgularken, sadece tuhaf sorular sormakla kalmadı, bu soruları en ciddi şekilde ele aldı. “Düşünüyorum, öyleyse varım” diyen bu adam, bence aynı zamanda “Evet, o zaman bana bir çay koy!” diye de devam edebilirdi. Çünkü en derin düşüncelerin bile bazen temel ihtiyaçlarla kesişebileceğini gözler önüne seriyor.

Ama merak etmeyin, bu yazıda filozofik derinliklere çok girmeyeceğiz. Descartes’ın “Düşünüyorum, öyleyse varım” ifadesi, aslında düşündüğünüzde var olduğunuzu anlatan bir mantıksal akıl yürütme biçimi olarak önemli bir yere sahip. Peki bu ünlü cümle, hangi kitapta yer alıyor? Hadi gelin, felsefi anlamda biraz eğlenelim.

“Düşünüyorum, Öyleyse Varım” Nerede Geçiyor?

Bu ünlü cümle, Descartes’ın Meditations on First Philosophy (İlk Felsefi Düşünceler Üzerine) adlı eserinde yer alır. Bu kitap, aslında bir tür "varlık sorgulama" rehberi gibidir. Descartes, insanın duyularına güvenemeyeceğini, fiziksel dünyayı sorgularken insanın sadece aklına güvenmesi gerektiğini savunur. Ve sonunda şu ünlü cümleyi ortaya atar: “Düşünüyorum, öyleyse varım” (Cogito, ergo sum).

Peki, "Ben var mıyım?" gibi felsefi bir soruyla uyanmak istemez misiniz? Gerçekten de, hayatın her anında bu soruyu sormak belki de çok faydalı olurdu. “Gerçekten var mıyım, yoksa sabah kahvemi içtiğimde beynim bir simülasyon içinde mi yaşıyor?” diye düşünmek, belki de çok daha ilginç olurdu. Ama Descartes, bunu ciddi bir biçimde sorgulamış. Aslında, temel olarak şunu anlatmak istemiş: “Eğer düşünüyorum, o zaman kesinlikle varım. Çünkü düşünce, varlığın kanıtıdır.”

Erkekler ve Kadınlar: Farklı Perspektifler, Benzer Sorgulamalar

Descartes’ın düşüncelerine yaklaşırken, insanın zihinsel süreçleri üzerine kafa yormak, erkekler ve kadınlar için farklı deneyimler sunabilir. Mesela erkekler, her zaman çözüm odaklıdırlar. “Düşünüyorum, öyleyse varım” cümlesine bakarken, erkeklerin muhtemelen ilk düşündükleri şey şu olur: "Peki, bu dünyada neyi değiştirebiliriz?" Hemen akıl yürütüp, bu felsefi fikri anlamaya çalışırlar ve biraz daha stratejik bir yaklaşım sergilerler.

Öte yandan, kadınlar genellikle bir şeyin anlamını sorguladıklarında, ilişkileri, duygusal bağları ve toplumsal yansımaları düşünürler. Descartes’ın “Düşünüyorum, öyleyse varım” cümlesini okuduklarında, belki de sadece varlıklarını değil, dünyadaki yerlerini ve toplumsal rollerini sorgularlar. “Düşünüyorum, öyleyse varım. Ama başkalarına ne kadar bağlıyım? Bu düşüncemle çevremdekilere nasıl etki ediyorum?” gibi sorular da akıllarına gelebilir.

Ve işte burada, bu iki farklı yaklaşım arasında bir denge kurmak gerekiyor: Erkeklerin daha çözüm odaklı stratejik bakış açıları ve kadınların daha empatik, ilişki odaklı bakış açıları, birlikte birleştiğinde, Descartes’ın felsefi sorularına daha zengin bir yorum getiriyor.

Descartes’ın Düşüncelerinin Günümüze Yansımaları

Evet, Descartes’ın “Düşünüyorum, öyleyse varım” ifadesi, günümüzde bile geçerliliğini koruyan bir ilkeye dönüşmüştür. Hem kişisel varlık sorgulamalarında hem de toplumsal ve bilimsel ilerlemelerde bu bakış açısı etkisini sürdürmektedir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, “Ben var mıyım?” sorusu farklı bir boyuta taşınmış durumda. Özellikle yapay zeka ve sanal gerçeklik gibi teknolojilerin hızla ilerlemesiyle, varlık ve bilinç kavramları yeniden tartışılmaya başlanmıştır.

Sanal dünyada geçirilen zaman, insanları “gerçek” ile “sanal” arasındaki farkı sorgulamaya itiyor. Zihnimizin yarattığı bir gerçeklik ile yaşadığımız dünyadaki gerçeklik arasındaki çizgi giderek daha bulanık hale geliyor. Descartes’ın varlık üzerine yaptığı bu düşünceler, belki de şu an bulunduğumuz dijital çağda en çok sorgulanan kavramlardan biri haline gelmiştir. Sanal bir ortamda var olduğumuzu düşündüğümüzde, “Düşünüyorum, öyleyse varım” demek yeterli mi? Yoksa bu sadece bir illüzyon mu?

Sonuç: Biraz Düşün, Biraz Eğlen!

Descartes, düşündüğü için var olduğunu söylüyor, ama belki de varlık sorgulamalarını bir kenara bırakıp “Düşünüyorum, o zaman biraz eğlenelim!” diyebilirdi. Çünkü felsefe, bazen yalnızca derin düşüncelerle değil, aynı zamanda yaşamın ne kadar eğlenceli ve keşfedilesi olduğunu hatırlatmakla da ilgilidir.

Kişisel olarak, Descartes’ın bu kadar ciddi bir soruyu bu kadar net bir şekilde sorması, hepimizi kendi varlıklarımızı sorgulamaya davet ediyor. Ama bir soru soralım: Sizce gerçekten var mıyız? Ya da belki daha önemli bir soru: Eğer Descartes bugün yaşasaydı, Twitter’da ne yazardı?